(4) Sürekli hareket eden ışıklar…

Gece yolculuğunun en sevdiğim yönü bu. Işıklar akarken, yol çizgileri eşsiz bir girdaba doğru çekerken insanı, aklınızdaki tek şey derin bir boşluk. Düşünce yok, hayal yok, kaygılar ve olasılıklar yok…
Önde ilerleyen araçların büyülü ışıkları, uyuşturucunun derin saadetinde kanatlanmış bir bedenin içerisinde yüzdüğü anlamsız ama mükemmel duygulardan ibaret. Neyseki bu mükemmellik kalıcı değil. Insanlar öldürmeye meraklı…
Öldürdükten sonra yaşatmaya da…
Sıradan bir cumartesi akşamında olduğu gibi…