ikiye bölündüm yine. kendime karşı savaşıyorum. işten sıkıldım. bazen istifayı basıp istediğim şeyleri yapma arzum iyice nefessiz bırakıyor beni. sırtımda çantam sorgusuz sualsiz, rüzgarın esişine kendimi bırakıp uzunca bir tur atsam diyorum ve yavaş yavaş tüm biriktirdiklerimi, şu an alyuvarlarımda gezinen yazma hislerini, iyice solup patlamadan kağıda döksem. Turum esnasında terkedilmiş bir mezarlıkta hayaletlerle dalaşıp, dünyanın dibine açılan bir mağrada kaybolsam… sevsem, sevilsem, dövsem, dövülsem. kara kalemimden çıkan çizgiler eyfel kulesinin altında resmetse dünyayı…
sanırım bir kaç gündür kendimde bir güven hissediyorum. az sonra bankayı aralamıyım. tanımadığım insanlarla konuşmaktan çekiniyorum ve şimdi bu beni kemiriyor. sanki iç organlarım derime büyük bir basınç yapmış. klimanın derecesini 15 e indiriyorum. hala sıcak, hala bunlatıcı.
bilgisayar bir yabancı gibi duruyor bana. sanki pamaklarımdan akacak cümlelere aç yutacakmış gibi üzerime yürüyor. çoğukez uykum arasında parmaklarımı kemirdiğini hissedebiliyorum ama cesaret edip gözleirmi açamıyorum. yapabilirm biliyorum bu kez. enazından bu kez. şu şeytanın bacağını kırmak. ama hangisinin? korkuyorum…
sanırım birkaç gündür kendimde bir güven hissediyorum…
Siz ne düşünüyorsunuz?