Kendi kendime konuşmam küçük masum bir oyundu benim için, yalnızlığımı paylaşmamım sade ve sessiz bir yolu. Düşünceler çoğu kez bireyleşip, karakterlere büründüğünde kendi çim deki iç çelişkinin farklılığından korkardım hep. Bazen dışarıya yansırdı bu konuşmalar. Hiçbir zaman “ne diyor bu adam?” sorusundan kaynaklanan bakışlara hedef olmadım, ancak hareketlerimin izlendiğinin ve çoğu kez de garipsendiğinin farkındayım. Ama bu bakışları üzerimde büyük bir baskıya sebebiyet verse bile görmüyor veya umursamıyormuş gibi yapmaktan başka bir alternatifim yoktu elimde. Görmezde gelmek, hissetmemek, duymamak… Yapılması gerekenler bunlar, en usulca…

Siz ne düşünüyorsunuz?

Back to Top
%d blogcu bunu beğendi: