yine sabah gözlerimi açamadım. büyük bir ağırlığın üzerimde olduğunu hissediyordum. yavaşça göz kapaklarımı kaldırdım. ilk anda gördüğüm üzerimde koskaca herflerle “ACME” yazılı bir örstü. artık beni sevindirip neşelendiren, çizgiler ve animeler korkularımda başrol oynuyor. Coyote o muhteşem icatlarını üzerimde kullanmak istemekte. Yatağa bağlanmış gibiyim. Kokladığım havada hentai esintisi var, eğer Coyete’den kurtarabilirsem yakamı. Uzaktan bir ses geliyor. Muhtemelen alet çantasının içinde araştırma yapan Coyeteden. Sesleri bastıran, parlak zeminde hareket eden kişinin topuk sesi oluyor. İşte beklediğim karakter bu. Yavaşça yatağımın kenarında geziniyor. Sağ işaret ve orta parmağını ayaklarımdan başlayarak yukarıya doğru vücudumda gezdiriyor. Başucuma geldiğinde yüzüme doğru eğiliyor. Mor saçları suratıma düşerken, yoğun bir papatya kokusu alıyorum. Dudaklarını dudaklarıma değdiriyor. Birden bire büyük bir acı hissediyorum. Saçların arasından ayak uçlarıma doğru baktığımda Coyetenin bir pensenin ucunda küçük tırnağımı tuttuğunu görüyorum, acı içinde…
neyse ki alarm çalıyor…

Yorumlar

“” için 2 yanıt

  1. noreply@blogger.com (Ruyayla) avatarı
    noreply@blogger.com (Ruyayla)

    Coyoteyi bende çok seviyorum.. Ama doğrusu coyotenin ve Acme Örsünün rüyama girmesinde hiç hoşnut olmamm 🙂

  2. noreply@blogger.com (kişisel depresyon anları) avatarı
    noreply@blogger.com (kişisel depresyon anları)

    çok felaket animelerle bozdum kafayı. hep rüyamdalar, hem de çizgi halleriyle…

Siz ne düşünüyorsunuz?