Hayallerim küçülmüştü, büyütmekte muvaffak olmayınca, yerine evimi büyütmeyi seçmiştim. Evi büyütmeyi, ev almayı,  borcunu ödemeye çalışırken,  daha çok çalışmayı kendime yol bellemiştim. Her nekadar yerini tutmasa da yitip giden hayallerimin ardından yakınmamamı sağlıyordu bu durum.  Bir acının, acısını bir başka acıyla bastırıyordum. Romantik filmer izliyor,  taklit ettiğim aşkın sarhoşluğunu ayna karşısında prova yapıyordum. Herkes mutluydu,  bol küfürlerin ardındaki küfürlere herkes gibi kahkahalar atıyor, korku filmlerinde aklıma yatmayan sahnelerde korkmaya çalışıyordum. Tek sorun hala zman makinesi icat ettiğini savunan filmler izlemem oluyordu.  Geleceğime gidiyorum,  geçmişime gidiyordum,  Beni ne kadar geğiştireceğini düşünüyordum.  Oysa muhtemel bir hayal kırıklığı. Küçük çaresizliğimin büyük hayallerimi yıktığına şahit oluyorum her seferinde. Yastığıma sarılıp kokumdan nefret ettiğim bir geceye yatıyordum yine.  Suçum neydi, neden böyle oldu? Ayaza kalmış kıçımın oynadığı bir oyun olmasını umuyorum hep.