Hep, şöyle zincirlerimi kırayım da, burayı gönderi bombardımanına tutayım diyorum kendi kendime. Zaman zaman bu konuda planlarım da oluyor. Mesela sürekli tasarımı değiştirmekten bahsediyorum. Sonuç olarak ise elimde sadece bu düşünceler kalıyor.
Mesela bu ayı da iki yazıyla tamamlayacağım. İkisi de ayı es geçmemek için yazılmış yazılar. İkisinin de içeriği -birinde okuyorsunız zaten- göre bir boka benzemiyor.
Aslında zamanım kısalıyor ve bu kıslan zamanımda mutlu olmak için bir şeyler yapmam lazım. Yapacağım şeyler de belli aslında ama nasıl bir umarsamazlıktır ya da nasıl bir tembellik ya da nasıl bir düzen kilitlemesdir ki bir ürlü başlayamıyorum.
Aç gözlülüğümden mi acaba? Yani bazen her şeyi yapmak istiyorum sanırım o sebepten bir şey yapamıyorum. Evet, olay bu!
Çok acayip bir yer oldu burası da. Tamamen düşüncelerim, tavırlarım gibi karma karışık bir yer. Torbadan ne çekerseniz şansınıza o gelecek. Ama bir dünya gibi düşünürsek, hep saçmalık hep sorun.
Satırlarıma son vermeden önce Gökhan Semiz gibi başlamak istedim. İyi adamdı vesselam. Işıklar içinde uyusun mekanı cennet olsun. İşte bir karmaşa da burada. Sonrası burada da kaos.
Siz ne düşünüyorsunuz?