hiç bir şey söyleyemiyorum,sanki yazmayı bıraktığımdan beri konuşmayı da bıraktım. beni anlatacak tek şey çokta başarılı olmasa da bakışlarım. onlar da yıllardır kaçmaya endekslenmiş. kimseyi göremiyorum, kimseye dokunamıyor hatta kimseyi sevemiyorum bile. belki de kendimi böyle kandırıyorum. yıllardır aşık olduğum hayallerden korktuğum için, gerçeklikten de korkuyorum.

bir ipin ucundayız, dengemiz yok. hareket etmeye çalışsak bile ağırlığımız bizi birbirine çarpıyor. bir ipin iki ayrı ayrı uçlarındayız ve beraber yakmaya uğraşıyoruz.

bir sıcaklık, bir bekleyiş… neden, ne için? içimde bir şeylerin kırıklığı gökyüzü ise boş.

kendimi yükselen ağaçlar arsında görmek istiyorum. her birinin arasında yıkılan umutlarıma bakmak. gözlerimde göremediğim sevgilere. her şey bu kadar gerçekliğe bürünmüşken.

her şey biraz daha kararıyor. yıllar gibi uzamış kavak ağaçları etrafını da karartarak çöküyor üzerime. soğuk bir rüzgar kendimden geçirircesine peşimde. tanıdık bir koku. biraz denizden, biraz deniz aşırı. belkide bir daha alamayacağım, taklitlerine sığınıp.

her şey bir o kadar anlamsız. her ne kadar yüklemeye çalışsam da kifayetsiz cümlelerim. bir başıma kaldığım duvarların arasında.