ancak…

belki bir gün. yıldızların söndüğü yerde dilime takılmış kelimelerin ahengi ile savrulurken. sözler son kez söyleniş ilkin. hemde en belirginleri. hayat ne kadar acımasız değil mi yüzüme düşen uçurtmanın gölgesi ayağıma dolanan salyangoz nişanı. kimimiz sesiz kimsesiz sensiz rolü oynarken. kulaklarımızda bir uğuldama cümlelerin tekrar ettiği yerde ki bunu herkes yapıyor damağıma dolanan bir kuraklık. senin adının çıkacağı yerde… şusuca.. kimsenin bilmediği…


Yorumlar

“ancak…” için bir yanıt

  1. İpek Şentürk avatarı
    İpek Şentürk

    Bir küçük kıvılcımdı, atladı yere. Yatmak istedi saatlerce, yumuşak halının tüylerinde. Yoktu ama o kadar heba edilmiş ömür. Kediciğin sol patisiyle sönüverdi; yanan umut yok oldu, kaldı geriye bir tutam toz bulutu.
    İşte her şey böyle oldu. Belkide ben böyle olmasını istedim, hepsi bu.

Siz ne düşünüyorsunuz?