Anna Karenina

Beyaz perdeye ve ekrana onlarca kez uyarlanan Lev Nikolayeviç Tolstoy‘un ünlü romanı Anna Karenina’nın 2012 yapımı yeni versiyonun yönetmen koltuğunda  var. Wright başarılı bir iş çıkarmış diyebilirim. Tabi zor bir roman ve defalarca uyarlanan bir hikaye olduğu için filmin yeni bir şeyler vaat etmesi gerekiyordu. Görsel olarakta bunu başarmış. Bunun karşılığını da 85. Akademi Ödüllerinde, En İyi Kostüm Tasarımı dalında ödül alarak göstermiş. Gerçi bu filmi izledikten sonra Les Misérables için verilen En iyi makyaj ödülünü de bu filme verebilirlermiş diye düşündüm.

Kurgu, geçişler, görsellik çok güzel film görsel olarak kesinlikle tatmin edici. Her bir karesi bir fotoğraf gibi. Hikayenin bir tiyatro salonunda canlandırılarak geçmesi zaman zaman derinlikte yaşadığım gelgitler dışında yönetmen yeni bir şey denemiş ve bunun altından başarılı bir şekilde kalkmış.

Kostüm, makyaj, sahne tasarımı kısacası film görsel olarak çok etkileyici ve tatmin edici. Bunu sürekli tekrarladığımın farkındayım ama filmin en büyük özelliği bu. Müzik ve ses kullanımı da aynı şekilde başarılı.

Edebiyat uyarlamalarında sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Bu filmde de uyarlama sıkıntısı var.   Sanki film direkt kitaptan değilde diğer  filmlerden uyarlanarak yapılmış gibi. Bu sebepten dolayı odaklanılan iki tane karakter var ve diğer karakterler ise sadece yan karakter olarak kalmış ve onların araya sıkıştırılmış gibi. Buna rağmen ana karakterlerin ilişkisi ise biraz sığ tutulmuş. Anna ve Vronsky’nin aşkı ve Anna’nın psikolojisi tam anlamıyla anlatılamamış.

Film danslar, tiyatral havası ve görselliği sebebi ile bana Moulin Rouge’u anımsattı ancak ona yaklaşabildiğini düşünmüyorum. Film dönemin sosyal yapısını, psikolojilerini karakterleri üzerinden anlatmaya çalışmış bunu da başarmış ancak biraz eksik kalmış gibi geldi bana. Tabi tüm kitabı dile getirmeleri biraz zor.

Filmde beni rahatsız eden en büyük şeylerden biri iki baş rol oyuncusu, Aaron Taylor-Johnson ve ‘in oyunculukları oldu. Ben kesinlikle filmin atmosferine göre hareket ettiklerini düşünmüyorum. Oldukça sıradan ve karakterleri özümsemeden oynadıklarını gördüm. Zaten Keira Knightley’in böyle zor rollerin altından kalktığını düşünmüyorum. Keza A Dangerous Method‘da da aynısını hissetmiştim.

Sonuç olarak Anna Karenina gibi bir eserin senaryolaştırılması elbette zor. Sıkıştırılması gereken bir zaman var ve bu sebepten dolayı da ister istemez kesmeler oluyor. Mesela en etkili sahne olan intihar sahnesi bile filmde oldu bittiye getirilmiş. Bence ana oyunculardan kaynaklanan duygusuzlukta buna sebep olmuş. Film görsel olarak çok başarılı olmasına rağmen oyunculuk açısından sınıfta kalmış. Yinede izlenmesi gereken bir uyarlama.

Yönetmen: 

Senaryo:   (kitap)

Oyuncular:

Anna Karenina
Annushka
Aruhan
Karenin
Aaron Taylor-Johnson Vronsky
Matthew Macfadyen Oblonsky
Eric MacLennan Matvey
Kelly Macdonald Dolly

 Linkler:

 http://www.imdb.com/title/tt1781769/