Usulca başlıyor sessizlik, uzaklardan kapımı çalan yokluğun, derin bir uğultuyla çarpıyor duvarlara. Boynuma son kez geçirdiğim pek özenli ilmiğim.
Duvarlarıma yansıyan pembe ışığın bıraktığı inanması güç tenimdeki canlılık…
Son bir çırpınış. Kalbimin daha hızlı attığını hissediyorum. Yazılar, çiziler, yazgılar üzerime yansıyan. Kimse mutlu değil, kimse gereksiz değil gökyüznüne dair.
Orada mısın?
Var mısın?
Son bir soluğun üzerine yüzümü buğulandıracak kadar yakın mısın?
Titrerken sebepsizce…
(Anathema – Are You There: Hiç bir zaman isteyerek dinlemedim bu şarkıyı. Her seferinde kendini dinletti. Winampın her çalışında bilinçsiz bir şekilde tekrara aldı ellerim ve her seferinde önümdeki kağıtlara belirsiz resimler çizdiğimi farkettim taki gerçek hayata dönene dek…)
(Amanda Francis’e ait yukardaki çalışma daha fazlası için resme tıklayabilirsiniz.)
Siz ne düşünüyorsunuz?