Arthur Nersesian – Unutulmuş Ada’nın Kararsız Seçmeni

arthur nersesain unutulmus adanın kararsiz secmeni

Yeraltı edebiyatı serisini çok severim. Zaten şurada yazdığım kitapların bir çoğu da bu seriye aittir. Tabi içlerinden sevdiklerim de var sevmediklerimde. Sanıyorum bu kitabı araya sıkıştıracağım. Neden diye sorarsanız benim için bu kitap arada kaldı. Aslında kitap arkasını okuduğumda çok meraklanmıştım ve sanırım beklentiyi çok yükselttim. Eh sonrasında o yüksek beklenti hazzını alamayınca kitap benim için pek keyifli olmadı.

Yazar Arthur Nersesian 1958 yılında New York’ta doğmuş. Kitaplarında da New York sürekli ana kahraman olmuş. Bu kitapta da aynı şekilde. New York, New York ama hep aynı yerinde değil, bazen bir çölde bazense başka bir şehirde ama isim aynı isem, sadece mekanlar değişken. Yazarın en meşhur romanı ise The Fuck-Up’mış. İlerleyen zamanlarda okuyabilirim bu kitabı da sonuçta çeviri edebiyatında çeviren de önemli. Şans vermek lazım. Yazar kitap yazmak dışında dergi editörlüğü, İngilizce öğretmenliği yapıyor, tiyatro oyunları, şiir kitapları da yazıyormuş. Aslında biraz daha incelenecek yazarlardan.

Unutulmuş Ada’nın Kararsız Seçmeni için internette biraz araştırma yaptım. Aslında kitabı herkes satıyor ama sanıyorum okuyan kimse yok. Bir tane yorum bile bulamadım. Sanıyorum aryan benim bloga ulaşacak bundan sonra. Aslında kitap arkasında hikayenin özeti açıkça verilmiş ama bende bir üzerinden geçeyim.

Uli, kendine geldiğinde gözlerini açtığı mekanı bilmemektedir. Nereden geldiği nereye gittiği, nerede olduğu konusunda hiç bir fikri yoktur. Aklından sadece sırayla yapması gerekenler bir tekerleme gibi akmaktadır. Bir yerlere gidip birilerini öldürmesi gerekmektedir. Yolculuk esnasında tanıştığı insanlar nispeten ona tanıdık gelir ama çıkaramaz kimin kim olduğunu. New York’tadır ama Nevada çölünde olan bir New York’ta. Şehir talan edilmiş, kendine parti diyen iki topluluk iktidar için savaşmaktadır. Bu arada da seçim arifesidir. Sanki sürekli seçim vardır bu bölgelerde. Hiç bir parti bir diğerine uyum sağlayamaz. Uli de aslında hipnozla diğer parti başkanını öldürmek için programlanmıştır. Bu süreci ve başına gelenleri, yaratılan yeni New York eşliğinde bizde görürüz.

Kitap Arkası

Çağdaş Amerikan yeraltı edebiyatının en şaşırtıcı yazarlarından Arthur Nersessian Unutulmuş Ada’nın Kararsız Seçmeni’nde günümüz ABD’sinin karanlık bir parodisini sunuyor. Bilimkurgulara özgü bir zaman metaforu, paronayak bir siyasi düzen ve kaotik bir atmosfer…Unutkanlık hastası Uli gözlerini açtığında kendisini tuhaf, ürkütücü, hem tanıdık hem çok yabancı bir şehirde bulur; NewYork’ta… Ancak bu yeni NewYork Nevada çölünün ortasına kurulmuştur. Yakılıp yıkılmış bu vahşi şehirde insan hayatının hiçbir değeri yoktur. Siyasi parti kisvesi altında örgütlenmiş iki gangster çetesinin egemenlik savaşı verdiği sokaklar, yaklaşan seçimler nedeniyle tam bir savaş alanına dönmüştür. Bu iki çete, Domuzlar ve Çöpçüler, başkanlık yarışını kazanmak için her yolu denemektedir. Az sayıda insanın yaşadığı şehirde bir oy bile önemlidir ve kararsız seçmenlerin tercihi belirleyecektir her şeyi.Can derdine düşüp çetelere boyun eğmiş seçmenleri gören Uli bir görevi olduğunu, buraya bilerek gönderildiğini düşünür; ama kim, neden görevlendirmiştir Uli’yi? Hepsinden önemlisi Uli kimdir?Uli yavaş yavaş alternatif bir tarih ve ülke similasyonu içinde bir oyuncu olduğunu ve neden buraya geldiğini anlayacak ve Unutulmuş Ada’nın kararsız seçmeni için mücadele etmeye başlayacaktır.Unutulmuş Ada’nın Kararsız Seçmeni’nde, William Burroughs ve Philip K. Dick karışımı bir üslupla, günümüz NewYork’undan hareketle yepyeni bir dünya yaratıyor Nersessian. Karanlık bir hikaye bekliyor okuru bu kitapta. Arayan yer yer umut da bulacaktır bu kitabın sayfalarında ama mutlaka rahatsız edici zengin bir hayalgücü eşliğinde…

Kitabın Adı: Unutulmuş Ada’nın Kararsız Seçmeni
Özgün Adı: The Swing Voter of Staten Island
Yazar: Arthur Nersesian
Çeviri: Funda Başak Dörschel
Sayfa Sayısı: 272
Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları


Yorumlar

“Arthur Nersesian – Unutulmuş Ada’nın Kararsız Seçmeni” için bir yanıt

  1. Selamlar,

    Yazınızda bahsettiğiniz gibi, kitabı okuduktan sonra, kitapla alakalı düşüncelerimi pekiştirmek için bakındım ancak sizin yazınızdan başka bir yazıya denk gelemedim. Belki biraz daha araştırmam gerek 🙂

    Hikaye temel olarak güzel, sonu vurucu ama olaylar çok hızlı gelişiyor. Gürül gürül akan bir ırmak gibi; ve bu, insanı biraz hikayeden koparıyor sanırım. Çevirmen vurgunuz bu bağlamda önemli bir detay olabilir.

    Muhtemelen “sadece” yazarın Ermeni asıllı olması nedeniyle, hikayeyle bir bağlantısını kuramadığım halde Ermeni Soykırımı göndermeleri de bana alakasız geldi. Belki de bağlantıyı ben kaçırdım. Bilemiyorum.

    Sevgiler,
    Cem

Siz ne düşünüyorsunuz?