B-5: Bilgisayarınızdaki şeytan: Evilspeak

Herkes yapay zekanın bu kadar içine düşmüşken, size teknoloji, bilgisayar ve bunun gibi şeylerin şeytan icabı olduğunu bir kez daha net mi net gözlerimize sokan bir hikâyeyi anlatmak isterim. Efendim bu mübarek günlerde halkımızın kurtuluşu için bizim de sofrada bir tuzumuz olmasın mı?

Hikayemiz Stanley Coopersmith adında bir kardeşimiz hakkında. Anasız, babasız garip bir yetim olan Stanley, askeri akademide vatanına milletine yararlı bir evlat olmak için eğitim görmektedir. Ancak bu kardeşimiz hem sınıf arkadaşları hem de öğretmenleri tarafından dışlanmak suretiyle eziyete maruz kalmaktadır. Tabi hal böyle olunca Stanley kardeşimiz kendini sağa, sola, bodrumlara atar. En çok takıldığı yer ise kilisenin altındaki eski bir şapeldir. Buraya indirdiği bir bilgisayar ile de hem robotik kodlama öğrenir hem de yazılımını geliştirir. “Bilgisayarım ve ben birbirimize yeteriz” diye ortalarda dolanırken, yıllar önce bu şapelde rahipler tarafından yapılan ritüellerin kopyasının bulunduğu bir kitap geçer eline.

Zorbalığa uğrayan Stanley kardeşimiz. Uyuyan yılanı uyandırdınız o’lum.

Stanley başta bunun ne olduğunu anlayamaz ve bilgisayara bu yazıların mealini sorar. İntel’in iAPX86 işlemcisinden hallice işlemci, şeytanı da arkasına alarak quantum işlemcilere de taş çıkartır ve 8 bit ekranda suretini göstermekle birlikte canlanır kanlanır. Garibim Stanley ise dünyalar arası bu bilgisayarın keyfini çıkarırken, derslerini geçmek için küçük büyüler yapar.

Ama şeytanı kutuya kapatamazsınız. Bir yandan sesiz sedasız ilerleyen kötülük sonunda Stanley’i gaza getirerek, ona kötü davrananlardan intikam almak için aklına girer ve Stanley bu gazla herkesi öldürmeye başlar. Son olarak şeytan bedeninde zuhur bulur ve herkesi katleder.

ilim irfan, işte görmek istediklerimiz, no instagram no tik tok

Kiliseyi yakar, domuzları insanalar saldırtır, onların kalplerini söker, kellelerini uçurur. Tabi Stanley kendi sonunu da böylece kendi getirmiş olur.

Onlar erer muradına… Yok bu değildi…

Uzun lafın kısası bu hikayeden çıkaracağımız sonuç, bu ve bunun gibi şeytan icatları ile uğraşmamanız yönünde. Maazallah şeytan, şeytan olmasa bile ağ aracılığı ile yayılan Dâbbetü’l-arz sizi eline geçirebilir. Bakınız bu her şey olabilir. Bırakın Stanley kardeşimiz gibi ondan bundan intikam almayı, kıyameti bile getirebilirsiniz.

Kana susamış şeytanlardan uzak durunuz.

Hem ne işiniz var arkadaşım sizin bilgisayar, internet, telefonla. Oturun bokunuzla oynayın…

uçur beni bebeğim, pardon bilgisayarım, yok şeytanım…
midem bulanınca ben vs şeytan