Batı’da Devrimler ve Devrimci Gelenekler (2)

<![CDATA[

6. Fransız Devrimi 1989-99

Fransız Devrimi’nin izi geçmişe doğru on sekizinci yüzyıl Aydınlanması’na ileri doğruysa Rus ve Çin devrimlerine değin sürebilir.

Radikal-liberal burjuvazinin Devrimi

Aydınlanma ve Devrim

On dokuzuncu yüzyıl liberalizmi dört temel özgürlük etrafında dönecekti: Siyasal ve dinsel haklara ilişkin özgürlükler, mülkiyet hakları ve serbest ticaret hakkı.

On sekizinci yüzyıl Aydınlanması’nın ana gövdesi Voltaire’in rasyonalizmi ise, yüreği de sıklıkla Rousseau’nun irrasyonelliği ve romantikliğiydi.

Tüm yerel yönetim mekanizması, yüzlerce yıldır, sürekli olarak devlet gemisinin ilerlemekten ziyade, su üstünde tutmaya hizmet eden yıkıcı bir politika olan resmi görevlerin satışı nedeniyle Taht tarafından ipotek altına alınmıştır.

Zenginlerin, devasa stoklarındansa yolsuların çerçöpünü sömürmekte daha başarılı olan Bourbon Devletinin çağdaş işleyişi…

Reform ve anayasal monarşı

4 Ağustos feodalizmin yıkılması

24 Ağustos İnsan ve Yurttaşlık Hakları Bildirgesi

meclis Katolik Kilisesi’ni ulusallaştırmaya karar verdi.

Enflasyonun Rousseau’ya değil, Jakoben Terörü’ne yol açtığı bile ileri sürüldü.

Kurucu Meclis, birleşik bir ulus yaratmak yerine,bölücü dinsel, ekonomik ve politik siyasalarıyla, Fransa’yı düşman kaplara bölüyordu.

Savaş, Jakoben devlet ve halk devrimi (1792-95)

İnsan Hakları’nın sans-culottes’un (baldırı çıplaklar) haklarına dönüşmesinin, sadece Fransız Devriminin değil, ondan sonraki tüm devrimlerin de dönüm noktası olduğunu…

Bolşevikler gibi Jakobenler de, Devrim’in bekasının sağlanacak gibi göründüğü ilk andan itibaren, classes popülaires’in halk sınıflarının gücünü zayıflatmak için devrimci devleti kullanacaklardı “Devlet ve devrim” arasındaki modern çatışmada, devlet her zaman zafer kazandı.

Halk Devrimi-(1) Köylülük

Fransız köylüsünün ‘feodalizm’in ağır külfetlerinden sadece dört yıl içersinde kurtulması, kırk yıldan fazla bir süre toprağını geri almak için ödeme yapmaya devam etmeye zorlanan 1860’larda ki Rus taydaşlarının özgürleşmesi ile kıyaslandığında, modern tarihte en önemli toplumsal devrimlerden biri olarak görülmelidir.

Muhafazakar-liberal burjuvazinin Devrimi

Thermidor” sözcüğü, radikal devrimin isteki ve halkçı coşkusunu muhafazakar gericiliğe, Devrim’in merkezleşmesine ve bürokratikleşmesine boyun eğdiği zaman, bir gericilik dönemini temsil etmeye başladı.

7. 1848 Devrimleri

Giriş

1848 devrimleri dört özellik taşır:

İlk olarak, devrimci patlama, yönetici sınıf içindeki bir çatışmanın (1789) yada savaşta uğranan başarısızlığın (1917) tetiklediği bir siyasal kriz tarafından öncelenmedi

İkinci olarak, devrim hızla tüm Avrupa’ya yayılmıştı. 1848’de ulusal bir merkez yoktu; Avrupa’nın Britanya ile Rusya arasında ki hemen hemen her parçası ‘içeriden’ bir devrim yaşandı.

Üçüncü olarak, kısa bir süre devam etti. Byük’ devrimler, rejim istikrarsızlığı ve iç savaş bakımından, en azından Fransa’da 1795’e, SSBC’de ise 1921’e kadar sürdü. Son olarak 1848 devrimleri başarısız olmuştu.

Başkaldırı

Devrimin hızla yayılması

Habsburg İmparatorluğu…

Fransa’da ki ve Almanya’da ki…

Avusturya Şansölyesi Matternich’i azlederek…

Matternich’in düştüğü haber,n,n başka yerlerde de dramatik etkisi oldu;o, herhangi bir birey değil, eski düzenin sembollerinden biriydi.

Hükümetler küçük protesto hareketlerine, ardından panik ve hızlı bir boyun eğme sürecinin geldiği yersiz bir taviz verme ve baskı karışımıyla cevap verdi.

Hükümetlerin bu derecede beceriksiz ve zayıf kalmasının nedenleri:

Düzenli ve tek tip polis gücü yoktu

Radikalizm

1848’esnasında

Paris’te ve canlı bir radikal örgütlenme geleneği olan diğer şehirlerde bir takım avantajlarla işe başladılar.

Halt bir kategori değil, “bir slogandı.”

Radikal hala daha basit, doğrudan eylem düşüncesine özlem duyuyordu.

Liberalizm

Liberallerin cafcaflı sözü ‘anayas’ydı.

Muhafazakarlık

18482den önce muhafazakarlık

Modern muhafazakar fikirler, Fransız Devrimi’ne bir tepki olarak doğdu. Kilise ve monarşinin muhafazakar savunuları, Fransız Devrimi’nin sürgüne yolladığı kişilerce ayrıntılandırıldı.

1848 devrimlerinin önemi

Başarısız Devrim’ terimi, devrimin yol açtığı değişimlerden bağımsız olarak tanımlanabilecek bir olay olduğunu ima eder

Muhafazakar düşmanlara göre devrim, monarşinin, ailenin, özel mülkiyetin ve Hıristiyanlığın yıkılması anlamına geliyordu. Taraftarlarına göreyse, hiçte korkun bir şeyi ifade etmiyordu: Anayasal yönetim, yasa önünde eşitlik, demokratik olarak seçilmiş parlamentolar, iktidarın ve zenginliğin seçkinlerinden alınıp ‘halka’ verilmesiyle oluşan değişim özgürlüğü.

Toplumsal açıdan en önemli kazanan, özellikle de özgürleşmenin toprakta kalıtımsal mülkiyet hakkına sahip olan köylülere henüz tam olarak uygulanmadığı yerdeki köylülüktü.

Ücretli emekçiler kaybettiler.

8. Ondokuzuncu ve Erken Yirminci Yüzyılda Devrimci Gelenek

Devrimci teori

Marx, Engels: Fransız Devrimi tüm devrimlerin anasıydı.

Tocqueville’ye göre, Amerikalıların özgürlük, Avrupalıların ise devrim tutkusu vardı.

Kapitalizmde, insan, tarihin öznesi olmaktan çıkmış, onun nesnesi olmuştu. Devrim, sadece bir ekonomik sistemden ötekine geçişe ilişkin değildi: İnsanın zorunluluktan, ekonomik yasalardan özgürleşmesini de içeriyordu. Devrim insanın yazgısını yeniden ele alışını, tarih öznesi olarak yeniden keşfini gerektirmekteydi.

Marx’ın devrime giden yolun hem barışçıl hem de şiddete dayalı olabilceği…

1880’lerde be 1890’ların başında, Markizm, muhtelif Avrupa sosyalist partileri ve özellikle SPD tarafından benimsendi.

Marksist teorinin uluslar arası sosyalist harekete asıl taşıyıcısı haline gelen Karl Kautsky idi. Ortodoks Markizm, kapitalist sömürünün eleştirisinde kapitalizmin tekrarlayan ekonomik krizlerinin kestiriminde Marx’ı izledi.

9. Rus Devrimi

Yukarı reform’ ve ekonomik gelişme

Tarihin tüm büyük devrimleri… değişmekte, modernleşmekte olan bir toplum ile katı, geleneksel yönetim arasındaki gerilimin artık bastırılamaz hale geldiği bir kesitte patlak vermektedir.

İngiltere, Amerika, Fransa ve Rusya ortak özelliğinin yönetim mekanizmasını reforme etme… çabası…

Yukarıdan reform” ile “aşağıdan devrim”

1894-1917 Sovyet tarihçilerin “karşı reformlar”

Rus devrimci geleneği

Rusya’nın mutlakıyetçiliğinin prangalarını söküp atmada Fransa örneğini izleyebileceği fikri, ilk kez, Napolleon savaşlarına katılan ve Fransız devrimcilerinin fikirlerine sempati duyan bir gurup genç subay tarafından Çarlık İmparatorluğu’na sokuldu.

Dekabristler”, ilk Rus devrimcileri

1903’te Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin İkinci Kongresi’nde Bolşevikler ile Menşevikler arasındaki tarihsel bölünmeye yol açacaktı. Lenin’in Bolşevikleri, sosyalist bilinci proletaryaya dışarıdan taşıyacak profesyonel devrimcilerden oluşan seçkin ve daha dar bir parti anlayışını tercih ederken, Menşevikler parti üyelerini işçi kitlelerden oluşma idealini savunuyorlardı.

Menşevikler, sosyalistlerin burjuva liberallerin solcu müttefikleri…

Lenin, 1905 Devrimi’nin akışı içinde proletaryaya uygun müttefik olarak burjuvaziden ziyade feodalizm karşıtı “küçük-burjuva” köylü kitlesini belirleyecekti.

1905 Devrimi

Askeri yenilgiler 1856’da olduğu gibi, 1917’yi haber verecek şeklide yurtta büyük ayaklanmaları kışkırttı. Rus-Japon savaşının sonuçları asıl olarak siyasaldı.

Aralık 1905’te Moskova’da yönetimin askeri birlikleri tarafından vahşice bastırılan bir işçi ayaklanması düzenlediler

1905, burjuva-demokratik bir devrim olarak görülse bile sonuçsuzdu ve tamamlanmamıştı.

1917: Şubat’tan Ekim’e

Bolşeviklere verilen destek, Sovyetlerde öncelikle işçiler ile askerlerden geldi.

Şubat Devrimi’nin akabinde başlamış olan toprağa el koyma uygulamasını meşrulaştırdı.

Bolşeviklerin 1917’nin kitlesel örgütlenmelerinde , Lenin’in ideolojik esnekliği önemli rol oynadı. “ekmek, barış, toprak ve özgürlük” gibi etkili halkçı sloganlar “işçilerin denetimi” vaadinde bulunan, SR’nin “toprağın sosyalizasyonu” uluslara kendi kaderlerini tayin hakkı.

Ekim’in sonuçları

İç savaşın sona ermesinden sonra “Savaş Komünizmi” olarak bilinen radikal sosyo-ekonomik örgütlenme biçimi yumuşatıldı. 1921 ve sonrasında, Yeni Ekonomi Politikası /NEP) çevresinde hafif sanayinin belirli sektörleri ile iç ticaret ve tarımda küçük öncelikli kapitalizme izin verildi.

Merkezi planlı ekonomi 1928’den 1991’e dek varlığını sürdürdü.

10. İki Savaş Arası Avrupası2nda karşı-devrim ve Devrimin ‘Başarısızlığı’

Karşı-devrim, ister siyasali ister ekonomik, ,sterse toplumsal olsun, kriz içindeki toplumlarda ortaya çıkmaktadır. Karşı-devrim, yeni siyasal düzeni yıkarak, eski düzenin restore ederek yada İtalya ile Almanya’da olduğu gibi, bazıları yüksek saygıyı hak eden, ancak eski muhafazakarlığın ötesine geçen geleneksel değerleri de içeren yeni düzenler kurularak kendini göstermekteydi.

Karşı-devrim, normalde çatışan, isyankar ulum gösteren güçlerin uzlaşma politikalarını terk etmeye başladıkları zaman gelişir.

Soldaki bölünmeler

Birinci Dünya Savaşı sonrası İtalyası’nda, sol kadar, parlamenterler demokrasi de tehlike altındaydı.

Şiddet ve darbeler

Hitler ve Naziler, güçlü mülk sahibi sınıfların korkusunu kızıl devrime yöneltmeyi başardılar ve uzun erimde tesis edilecek sağcı bir wölkisch milliyetçiliğe destek bulabildiler.

İspanya’da son derece siyasallaşmış bir Katolisizm ve otoriter bir milliyetçilik de vardı

Portekiz’de olduğu gibi İspanya’da da uzun bir diktatörlükten önce askeri bir yönetim dönemi söz konusuydu.

İtalyan borçları ve faşist aşırılıları^, General Francisco Franco’nun habercisi oldu.

Değişim korkusu ve muhafazakar tepkiler

Meydan okumanın devrimci ya da özellikle tehditkar olduğu yerlerde mülk sahibi ve muhafazakar guruplar daha güçlü yanıtlar verdiler, İtalya, Portekiz, Almanya, Avusturya ile İspanya’da geleneksel çıkarlar bağlamında siyasal durum kötüleşirken, sağa daha fazla destek verildi.

1934’e gelindiğinde, Rusya’nın dışında tek büyük ve siyasi açıdan etkili komünist parti, Fransa’daydı.

11. Sağdan Devrim: Faşizm

Faşizm, ya burjuva unsurlar tarafından doğrudan üretilmiş ya da onlar tarafından kapitalist devleti korumak adına, çoğu zaman da Kilise ve aristokrasi gibi feodal artıkların doğrudan işbirliğiyle kinik bir biçimde manipüle edilmiştir

Marksist olmayan tarihçiler faşizmin modernleştirici, devrici itici gücünü kabul eriklerinde bile, çoğu zaman ‘bir nihilzm devrimi’, ‘modernist karşı modernizm’ ya da ‘gerici modernizm’ gibi, kasten paradoksal bir deyim benimseyecek faşizmi niteleme ihtiyacı duydular.

İdeal tip olarak ‘devrim’ ve ‘faşizm’

Faşizm, esnasında devrimci bir aşırı milliyetçilik…

İdeal tiplerin ileri içerimleri

İki savaş arası dönemde hangi hareket ve rejimlerin faşist olduklarını belirleme, radikal sağ oluşumun sergilediği lider kültü, sosyalizm karşıtlığı, saldırgan dış politika ve militarizm gibi dışsal özellikler… kitle hareketleri aracılıyla yapısal açıdan özdeş bir ulusal yenilenme mitini paylaşmakta ve bu mite ulaşmak için radikal politikalar ortaya koymaktaydı. Nazizm Falanjizm, Britanya Fasitler Birliği, Romen Demir Muhafızları, Brezilya Eylem Takımı bulunmakta.

Franco İspanyası (1939-75), Dollfuss ve Schuschingg Avursturyası (1933-38), Antonescu Romanyası (1940-44) ve Petain Vichy Fransası (1940-42) karşı devrimci rejimlerdi.

Faşist devrimin mitsel özü

İtalyan Faşizmi’nin Nazi Almanyası ile dada yakın bir ilişkiye girerek onu taklit etmeye başlamasına kadar Mussolini‘nin ülkesi için harika bir iş başardığı, Avrupa’da ve ABD’de ortak bir görüştü.

Faşist devrimin totaliter doğası

Totaliter devletler, toplumu “bütünleştirme” doğrultusundaki çabaların ürkütücü insani maliyetinden kaynaklanmaktadır.

Faşist ‘sürekli devrim’

Faşistlerin istikrarlı bir toplum tasavvur edememesi…

Geçici bir devrim olarak faşizm

Faşizmin ritüel boyutu kendisinin e açık şekilde, hem Faşist hem de Nazi rejimlerinde “dinsel” bir biçimde sahip olan toplu siyasal ayinlerin oynadığı merkezi rolde ifade eder.

Faşizm, modernite karşıtı değildi: O alternatif bir modernlik yaratmaya girişmişti. Faşizm, ilkece özel mülkiyete ve özel işletmelere karşı olmak anlamında kapitalizm karşıtıydı.

Faşizmin nesnel devrimi

Faşizm ve Nazizm, teni tip, insan, yeni tip bir devlet, yeni bir devir üretmeyi amaçladı.

12. Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’da Anti-Komünist Devrimler: 1989-1991

1917’den 1921’e kadar süren klasik Rus devrimci isyanı, 1920’lerde Yeni ekonomi Politikası’nın pragmatik konsolidasyonu ve Stalin’in 1930’ların başındaki “yukarıdan devrim”iyle başlayıp, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan emperyalist genişlemeyle belirginleşen… Stalin eski devrimcilerin çoğunu tasfiye edişinin yanı sıra, 1930’ların ortalarında muhafazakar toplumsal ve kültürel normlara geri dönüşü içeren “Büyük Geri Çekiliş”i işlevsel olarak monarşik bir restorasyona denk kabul edilebilir.

Eski Sovyet rejimi

1956 ve 1964 arasında Nikita Kruşçev… 1964’ten 1982’deki ölümüne kadar Leonid Brejnev -‘neo-Stalinizm’- … Yuri Andropov… Konstantin Çernenko… Gorbaçov…

Sovyet imparatorluğu

Doğu Avrupa’da gerçekleşen Komünist devrimler, Moskova’nın emriyle sadece siyasal olarak değil, ekonomik ve kültürel olarak da Sovyet modeline uydurulmak üzere yukarıdan dayatıldığı için son derece yapaydı.

Dış imparatorluk ülkelerinin hiç biri (Bulgaristan hariç) Stalinist tahakkümünü acelesiz ve krizsiz kabul etmedi.

Ulusal komünist lider Waldyslaw Gomulka Polonya, blok ülkeleri içinde en az komünistleşmiş olarak kaldı. Macaristan eş zamanlı olarak ayaklandı, reformist komünist Imre Nagy’yi lider olarak göreve getirdi.

1964’te Kruşçev’in düşüşünden sonra bir reform hareketi, Çekoslovakya’da güç toplandı; Prag Baharı’nı, “İnsani Sosyalizm” yürürlüğe koymak için Alexander Dubček 1968’de yönetimi ele aldı. Hiçbir uydu ülkenin Sovyet tarzı ‘sosyalizm’den sapmasına izin vermeyen “Brejnev Doktorini” gereğince onursuz, ödün vermez bir kukla rejim gereğince ezildiler. Nikolay Çavuşesku yönetimindeki Romanya1960’larda, dış politikada bağımsız kalıp, iç reformlara yönelmeden, kavgalı komünist devletler, Rusya ve Çin arasında gidip gelerek farklı bir yok izledi. Polonya, komünist liderlikteki karışıklıkla Lech Walesa’nın öncülük ettiği bağımsız Dayanışma Sendikası hareketinin yükselmesiyle 1970’lerin sonlarında bir kez daha kıpırdadı

Katı Sovyet yankısı yönetimler, Doğu Almanya ile Çekoslavakya’ydı. Bulgaristan’la birlikte, hiçbir zaman topluluktan ayrılmaya yeltenmemiş olan bu iki ülke de Sovyet ordusuna dayanıyordu. Polonya ve Macaristan, dış politikada Sovyet yörüngesine bağlı kaldı, fakat iç politikada Sovyet modelinden saptı. Romanya ve Arnavutluk, içsel olarak Stalinist, fakat diplomatik olarak bağımsızdı ve Yugoslavya, Tito’nun 1948’de Stalin’den kopmasından sonra hem içsel hem de dışsal olarak bağımsızdı.

Reformdan krize Sovyetler Birliği (1985-1989)

Alexis de Tocqueville: Her devrimci değişim, çoğu zaman, eski rejim kendisini reformdan geçirmeye yeltendiği zaman başlar.

Gorbaçov’un ilk adımları: yolsuzluk ve alkolizme karşı kampanyalar..

Mart 1989

Sovyet yurttaşları, ilk kezi özgür bir seçim kampanyasına ve parlamenter mücadeleye tanık oldular.

Yeltsin’in Moskova temsilcisine ve Gorbaçov’a karşı hızla kristalleşen demokratik muhalefetin lideri olarak siyasal geri dönüşüydü.

Devrimci dekolonizasyon I:Doğu Avrupa (1989)

Sovyetler Birliği’nde Demokratikleşme bazı iç reformlara zaten izin verilmiş olan ülkeler –Polonya ve Macaristan- perestroika’yı kendi politikalarının hakli çıkması olarak hoşnutlukla karşıladı.i Sovyet askeri varlığına dayanan katı ülkeler-Çekoslovakya ve Doğu Almanya-, rahatsız edici şekilde Moskova’daki komünist muhafazakarların tarafını tuttu. Bağımsız fakat Katı Romanya, sonuna kadar dayandı. Uysal Bulgaristan, çizgi dışına çıkmadı.

<

p style=”text-indent: 0.95cm; margin-bottom: 0cm;” align=”justify”>Polonya özel işletmeleri, tarım sektörü ve güçlü Katolik Kilisesi’yle zaten herhangi bir Doğu Avrupa ülkesinden daha hızlı bir şekilde totaliter Sovyet modelinden uzakla]
]>


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

“Batı’da Devrimler ve Devrimci Gelenekler (2)” için 2 yanıt

  1. noreply@blogger.com (gaykedi) avatarı
    noreply@blogger.com (gaykedi)

    yazın okunmuyor, bırak firefox eklentilerini yahu, adam gibi gir yazını, gozlerimin gorebildigi kadarıyla gene turkce karakter sorunu var ve bu sefer karinca duası gibi okunmayacak kadar küçük karakterlerle çıkmış :p

  2. noreply@blogger.com (kişisel depresyon anları) avatarı
    noreply@blogger.com (kişisel depresyon anları)

    bende gayet güzel herhangi bir sorun yok ama bunu eklenti ile göndermemiştim ki… diğerleirni yazarken bir kontrol edeyim bari…

Siz ne düşünüyorsunuz?