Sonunda beklediğim film vizyona girdi ve çok fazla vakit kaybetmeden bende izlemeye gittim. Aslında aklımda film ile ilgili türlü türlü kurgu vardı. Son Hafriyat romanının tam anlamıyla sinema uyarlaması mı karşımıza çıkacaktı, yoksa dizinin bir bölümü niteliğinde film mi karşımıza çıkacaktı. Ben ikincisi ile karşılaştım. Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm bir film olma özelliğinden çok bir dizi olma özelliği taşıyordu. Tabi dizi olamayacak kadar daha pahalı bir yapım o ayrı bir konu.
İzlerken filmi biraz kitaba endeksli yürüttüm. Bir çok bölüm elbette filmde yoktu. Ancak olması gerekenler de filmde yoktu. Filmi izlerken sanki bazı sahnelerin kırpılmış olduğunu hissettim. Sahneler sanki birinden diğerine kovalıyormuşçasına atlıyordu. Tabi bu gidişat hikayede ve kurguda bazı açıklara sebebiyet veriyordu. Redkid’in yurt ve askerlik maceraları daha ayrıntılı verilebilirdi. Birde çalıştığı fabrikada yaptıkları. Redkid’in saklama merakı ve zekası bu bölümlerde ortaya çıkıyordu aslında.
Filmin senaryo ve kurgusunu eksik buldum. Hikaye daha da canlanabilirdi. Kitapta olan psikolog bölümü filme dahil edilseydi film daha tatlı bir hal alınırdı. Evet film konu ve kurgu bakımından eksikti ama oldukça da eğlenceliydi. Bunun sebebi elbetteki oyunculardı.
Oyunculuklara kesilikle hiç bir şey denemez. Filmde en korktuğum oyuncu Cansı Dere’ydi ancak o da bu güzel oyuncular içinde sırıtmamış. Redkit, Pembo, Gorbaçov, Kolsuz Ahmet karakterleri tam anlamıyla oturmuş. Dizinin diğer karakterlerinin de performansı yine yerindeydi.
Teknik olarak film diziye oranla pek fazla yenilik getirmemiş. Hayaletin tabut arama maceraları dışında. Bu da ayrı bir tat vermiş filme. Ancak Türk filmlerinin çoğunda gördüğüm ses problemi bu filmde de vardı. Sinemadan mıdır bilmiyorum ama ses düzeyi çok düşüktü. Buna rağmen konuşmalar anlaşılabilir ve yüksekti. Ancak seslerin ses kanalı geçişlerinde sanki kes yapıştır vardı. Ses ön hoparlördeyken kamera sola hareket ettiğinde sesin sola doğru hafifçe geçmesi lazım ancak filmde ses direkt geçiş yapıyordu ve bu beni bu yapım için rahatsız etti.
Tüm bunların dışında film oldukça eğlenceliydi. Diyaloglar yine başarılıydı. En önemlisi de sansür yoktu. Küfür ediyorlardı, sigara içiyorlardı… Kitaba göre Behzat’ın ağzından 216 hiç düşmezdi, filmde 216 hiç verilmemiş, çok sigarada içmiyordu. Tabi kitabı okuyunca birde oyuncuların her şeyi başarılı bir şekilde verebileceklerini bilince, ayrıntıları çok arıyorsunuz. Filmde ayrıntılar yok sanıyorum en büyük hayal kırıklığıda bu.
Filmin süresi dizilerin süresi kadardı. Süreyi biraz daha uzatıp hikayeyi daha ayrıntılı işleyebilirlerdi. Her şeye rağmen güzel eğlenceli bir film olmuş. Özlemiştik iyide geldi. Gidin izleyin derim ben… Her şey sansürsüz bir Behzat Ç için…
Yönetmen: Serdar Akar
Senarist: Serdar Akar, Emrah Serbes
Oyuncular:
Erdal Besikçioglu | … |
Behzat Ç.
|
|
Tardu Flordun | … |
Redkit
|
|
Cansu Dere | |||
Canan Erguder | … |
Savci Esra
|
|
Fatih Artman | … |
Harun
|
|
Ege Aydan | … |
Sevket
|
|
Hakan Hatipoglu | … |
Selim
|
|
Hazal Kaya | … |
Berna
|
|
Inanç Konukçu | … |
Hayalet
|
|
Berkan Sal | … |
Akbaba
|
|
Berke Üzrek | … |
Cevdet
|
Hakan Boyav | … |
Kendini Ahmet Sanan Süleyman
|
|
Nihat İleri | … | ||
Rıza Kocaoğlu | Pembo | ||
Tolga Tekin | … |
Gorbaçov Hasan
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?