Ata Demirer‘in en sönük ve boş filmlerinden biri diyebilirim bu film için. Yan karakter olarak bir oynadığı filmlerde bu kadar boş bir hikaye ve senaryo ile karşılaştığımı söyleyemeyeceğim. Bu da bende zorlama bir film olmuş sanki Ata Demirer bu filmi yapmamış hissi uyandırdı. Filmin Eyvah Eyvah serisinin çok altında olduğunu belirtmeliyim.
Eyvah Eyvah serilerinde, film bir tempoda başlayıp hızını alarak devam ediyor. Ancak Berlin Kaplanı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bir çok yerde sanki bir kaç skeçi birbirine yapıştırdıklarını hissettim. Film bir yerde temposunu almış devam ederken, birden bire anlamsız yönlere kaçıyor. Hız düşüyor, alakasız yerlere varıyor konu. Hikaye oldukça basit. Diğer filmlerin de hikayeleri çok iyiydi diyemeyeceğim ama karakterler ve işleyiş bunu başarılı şekilde hissettiriyordu bize.
Filmde bir tür karmaşası var. Komedi, drama arasında git geller yaşamış. Hiç birini de tam anlamıyla beceremediğinden ne tam anlamıyla güldürebilmiş, ne de tam anlamıyla duygu yoğunluğu yaşatabilmiş. Ata Demirer’in oyunculuğu şivesi iyi olasına rağmen diğer oyuncular biraz yapıştırma gibi duruyor. Oyunculuklar için iyi diyemeyeceğim. Tabi bu arada hikayedeki eksiklikler, göze çarpınca izleyen ister istemez filmden biraz kopuyor.
Espriler ve olaylar çok yüzeysel tutulmuş. Biraz daha çocukça bir film izliyoruz. Eğer filmi ana karakter olan Ayhan üzerinden anlatmayıp, yeğeninin gözünden anlatsalarmış bir çocuk filmi izliyoruz edasında çok şey istemezmişiz. Hacı’nın Cemal’i ayağından vurduktan sonra keyfi yerinde bir halde Hacı’nın kebapçısında bedavaya kebap yemesi, masada yemek yerken çocuk için yapılan aikido gösterisi sonunda Nuretti’nin elinin çorbaya girmesi çocuklar için yapılmış enstantanelerden. Tabi futbol seçmelerini, mahalle maçlarını saymıyorum.
Film Necati Bilgiç‘i on yıl aradan sonra beyaz perdeye taşımış ancak kendisi için bu rolün çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Nurettin karakterinin uyanık geçinen yapısını belki bu oyuncu daha iyi aktarabilirdi ama olmamış. Tüm karakterlerde önceden de belirttiğim gibi bir yapmacıklık söz konusu.
Filmin tek artısı, Ayhan karakterinin şivesi. Espriler biraz daha Almanya’da yaşayan Türkler’e yönelik espriler ama onlar için de çok iyi diyemeyeceğim. Elvan karakteri ise tam anlamıyla gereksiz bir karakter. Filmlerin olmazsa olmazı aşk hususunu tamamlamak için koyulmuş yapma bir karakter. Filmin çekim teknikleri de çok iyi diyemeyeceğim. Ancak seçilen mekanlar başarılıydı.
Filmin konusu ise kısaca şöyle: Ayhan Kaplan Almanya’nın Berlin kentinde yaşamaktadır. İri bedeninin de avantajı ile yaşamını boksör olarak idame ettirmektedir. Ancan son dönemde boks işleri de pek iyi gitmediğinden yeni yetme çocuklara yenilmeye başlamıştır. Bu sebepten dolayı arada sırada bodyguardlık yapmaktadır. Ayhan ve antrenörü Cemal bu sebepten dolayı borç içinde yüzmektedirler. Günün birinde onlara şike yapmaları konusunda bir teklif gelir. Ayhan maçta yenilecektir ve parayı alacaktır. Ayhan bunu kabul etmek istemese de paraya sıkışıklığndan dolayı tamam der. Ancak ringe çıktıklarında ona bir şey olur ve rakibini yener. Tabi bütün herkes onun peşine takılmıştır.
Bu sırada Türkiye’den eniştesi onu ziyarete gelir ve beraber Türkiye’ye dönerler. Türkiye’de ise yeni insanlarla tanışır. Eniştesi’nin amacı ortağı olduğu yerleri imzasını alarak satmaktır. Paraya ihtiyacı olan Ayhan’ı ise bilinçsizce üçkağıda gelip kağıdı imzalar. Ancak hiç bir şey istedikleri gibi gelişmez.
Film bir sinema filminden çok bir televizyon filmi tadındaydı. Sinema filmi olarak beni tatmin etmedi. Konusu aman aman olmamasına rağmen daha iyi bir film çıkabilirdi karşımıza ama olmamış. Umuyorum ki bir sonraki film bu şekilde hayal kırıklığına uğratmaz.
Yönetmen: Hakan Algül
Senaryo: Ata Demirer
Oyuncular:
Ata Demirer | … |
Ayhan Kaplan
|
|
Tarik Ünlüoglu | … |
Cemal
|
|
Numan Açar | … |
Hoca
|
|
Necati Bilgiç | … |
Nurettin
|
|
Tonguç Oksal | … |
Muzo
|
|
Tim Seyfi | |||
Özlem Türkad | … |
Pakize
|
|
Nihal Yalcin | … |
Elvan
|
|
Cemil Özbayer |
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?