Beyaz Geceler

Evimde buzdolabımın üzerindeki “okunacaklar listesi”nde yer alıyordu kitap..((O listedeki kitapları dizmiştim evimin farklı köşelerindeki desteler tepecikler halinde bakmaktalar tavana….))Ve birkaç gündür de çantamın içindeydi… Elime aldım, sıkılmıştım, uykum yoktu, geziniyordum boş koridorlarda gecenin bir yarısı… Öncesinde pek de “Dostoyevskivari” 😉 bir ruh halindeydim günlerdir; “neden olmasın” dedim…”neden bu gece senin gecen olmasın”

..Okuturlar böyle dünya klasiklerini tez yaşlarda gaddar /halden anlamaz “edebiyat tutkunu” geçinen hocalar,…Hiç işlemez içine talebe beyninin…cümleler yağlı bir zeminden kayar gibi gider…Hala anlamış değilim neden kaldıramayacağı yüklerle donatırlar akıllarımızı okuldayken ve de anlamamamızı beklerler nice edebiyat adamının üzerine dil döküp de inceleme altına almaktan sıkılamadığı bir delimanyağı ((bkz: Dostoyevski’nin hayatına ve yapıtlarına dair diğer büyük insanların yapıtları)) …..

Şakalaşırım kendimle, hocalarımla, yazarla ki kendisi evet ben de kalıbımı basarım ki gelmiş geçmiş en koca adam yazardır…. alınan olmasın..Sözüm mecliste kalsın

Bırakın kenara dayatmaları, okunacaklar listelerini, sevdiğin bir adamın gözüne sokmasını, alıntı parçalamasını….Siktir edin…..

Ancak “hazır olduğunda” o kitap gelip seni bulmalıdır; ilerki yetişkin yaşam hayatında..Ben okumazdım ödev olarak verildiğinde “klasikler”…Okuyana anlattırırıdım..Yerine okuyacak olsam çok daha sürükleyici alternatiflerim vardı…Nancy Drew’lerim Doctor Who’nun maceraları…Dayımdan yürüttüğüm eski Leman’lar….

Evet o gece ile başladı ve bu gece de son yaprağını çevirdim. Paylaşma vaktidir…

Nihal Yalaza Taluy’un çevirisinden ufak bir kesit…!…. ((Çevirmenlere dikkat etmeyen huzursuz ruh aradaki ünlem senin içindi))):

“……..-Nastenka, Petersburgda, belki bilmezsiniz-oldukça tuhaf köşeler vardır. Buraların güneşi sanki öbür Petersburgluları aydınlatan güneş değildir: sanki sırf bu yerler için ısmarlanmış yepyeni, bambaşka bir güneştir….Bu köşelerde apayrı bir hayat yaşanır aziz Nastenka. Bu, çevrenizde çevrenizde fıkır fıkır kaynayan hayata benzemeyen başka,bizim ciddi zamanımıza değil de, masal alemlerine yaaraşan bir hayattır.Bu hayat; tam anlamıyla fantastik ateşin, idealin ve aynı zamanda yazık ki aziz Nastenka, bayağı demeyelim ama, renksiz, düpedüz ve basit şeylerin bir karışımıdır…..”