bir garip…

uzun süre ellerimdeki çatlaklıkların farkına varamadım. tüm ekmeğimi onlardan kazandığım bir aşıkar lakin onlara hiç dikkat etmemiştim taki onlar dikkatimi üzerlerine çekene kadar. sağ elimin işaret parmağı başta olmak üzere her parmak aramdan ince  bir kan sızıntısı avuç içime doğru hareket etmeye başlamıştı. son zamanlarda parmak uçlarımdaki şeytan tırnakları artmaya başlamıştı. bunun sebeplerini araştıracak kadar vaktim yoktu. bir tanesini tıraklarım arasına kısıştırarak çektim. veridği acı tahminimden daha büyük olmuştu. aslında bunu sürekli yapıyorum. aynı acı ile defalarca yüzleşmek aslında hatalarımdan ders almadığımın bir kanıtı benim için ve kendimi cezalandırmak amaçlı biraz daha asılıyorum şeytanın tırnağına. acı aynı haliyle devam ederken bulunduğu bölgenin etini giderek dereinleşerek kaldırıyor ve kendini kımızı, kirli kanıma buluyordu. en sonunda bıraktım. biraz daha devam etsem irileşen parmaklarımdaki tüm etler bir yumak gibi sıyrılacak, geriye derimden başka bir şey kalmayacaktı… ve bunlardan onlarcası tırnaklarımın köşelerine dağılmıştı… sacede kesmeyi geçirdim aklımdan…

o gece rüyamda gri renkli üzerinden duman çıkan bir derenin kenarında, ellerimi suyun içine sokmuş yıkar gördüm. karşımda eski bir pardesü ile bekleyen adam bana bakıyordu. gözlerimin ucu ile ona bir bakış attım. yüzündeki ifade benim ona baktığım alaycı ifadeden farksızdı. ellerimi sudan çektim. bilinçsizle ellerimi sıkıp suya doğru sızan suyu savurduktan sonra bilinçsiz bir hareketle ellerimi pantalonuma sildim. pardesü giymiş adam beni izlieyordu bir an için onunla göz göze geldik. bana gülümsedi. başımı tekrar önüme eğdiğim zaman ellerimi yıkadığım su kaybolmuştu.

ertesi gün uyandığımda tırnaklarımın üzerinde yine şeytan tırnaklarının çıktığını gördüm. aslında her brinin bir gecede bu kadar uzaması imkansızdı ama tekrar tırnak makası ile her birini kestim… hatta üşenmeyip her birini, normak tırnaklarımda dahil törpüledim…