Artık retrolardan mıdır, tesadüf müdür, ilahi bir kudret, evrenin bir mesajı mıdır bilmem ama geçen gün izlediğim bir dize çok beğendiğim bir hikaye vardı. Bahar Köpeği idi adı.
Bahar Köpeği
Bir varmış bir yokmuş. Duygularını çok iyi saklayan bir köpek varmış. Bir ağacın gölgesinde bağlıymış. Hep kuyruğunu sallarmış ve şirin davranırmış. “Bahar Köpeği” adını oradan almış, çünkü bahar mevsimi kadar neşeliymiş. Köpek, köyün çocuklarıyla gün boyunca eğlenirmiş. Ama her gece ortalıkta kimse yokken inler ve ağlarmış. Çünkü tasmasını koparmak ve tarlalarda özgürce koşmak istermiş. Ama yapamazmış. O yüzden her gece ağlarmış. Her gece. Bir gün içinden bir ses Bahar Köpeği’ne sormuş. “Neden tasmanı koparıp koşarak uzaklaşmıyorsun?” Bahar köpeğinin cevabı şu olmuş… “O kadar uzun zamandır bağlıyım ki nasıl özgür kalacağımı unuttum.”
Sanıyorum ben o tasmamı koparttım ve o çayırlarda koşmaya hazırım. Ne olacağını, neyle karşılaşacağımı bilmiyorum ama daha kötüsü ne olabilir ki? Kedini kapatıp, kilitlemekten başka?
Bakalım daha neler göreceğim. Bir sonraki ölümüme kadar…
Siz ne düşünüyorsunuz?