(B)ir (T)akım (K)aranlık işler

Şu BTK’nın internetten anlamayan adamlardan kurulduğunu şuradaki resmi görünce daha iyi anladım. Eh biliyoruz biz devlet işlerini. Memlekette, makama çaycısının, makam tuvaletçisinin bile bir süre sonra bilmem ne müdürü olduğuna şahitliğimiz var. Ah canım ben öyle insanları küçümsemem. Eh ne demiş atalarımız “azimli sıçan, taşı bile delermiş.” (aslında ben bu atasözünün yasaklanmaı taraftarıyım ve baş vurularımı başlatacağım. gençlerimize, ergenlerimize kötü örnek oluyor. oysa ki biz hiç sıçmıyoruz.)

Neyse konumuza dönelim. An önce ntvmsnbc.com‘da ekşi sözlüğün kapatılması ile ilgili yazıyı okudum. Tabi bir panik içerisinde kendi sitemin yedeklerini de almaya başladım. Hah okuyan şimdi kendini ekşi sözlükle bir mi tutuyorsun diyecektir. Yok canım ne alaka, zaten ben ekşi sözlük yazarıyım diye sınıf edinmeye çalışan kişileri de pek sevmem. Sorun burada sansür olayı. Tabi birde dün haberlerde dolanan BTK’nin ağustos ayında geçmeyi planladığı filtreleme olayı var. Efendim bunlar diyor ki “ey internet kullanıcısı siz aptalsınız neyi kullanacağınızı bilmezsiniz, biz size yön göstereceğiz.” Hani şimdi Türkiye’deki internet kullanıcısı aptal ise hocam siz de bu gruba gir miyor musunuz? En azından siz de Türk değil misiniz? Eh tamam Müslümansınız (!) anlıyorum da Arap Müslimanı mısınız?

Evet insanlar bir çok şeyi internetten öğreniyor doğru, ancak neyi öğreneceğini de kendisi belirliyor. Çoluk çocuk ta internete girmeyi versin yada girecekse ebeveyn yönetiminde girdin. Bu şekilde an azından aileler çocuklarına vakit ayırmış olurlar. Zaten çocukların internete ihtiyaç duyma sebeplerinden biri de okulda verilen ödevler. Hatta bunları kendileri bile yapamıyorlar, evde aileler ilgilenmek zorunda kalıyor. Bırakın siz önce eğitimi düzeltin. İlk okul çocuğunun bile şu eğitim sisteminde bilgisayara / internete bağlılığını görüyoruz. Okuldaki bilgisayarlar ne işe yarıyor peki; aman dokunmayın bozulmasına mı? Yap filtreni okulda çocuklar istedikleri gibi kullansınlar. Ah oda olmaz değil mi? Çünkü orada bazı görevlilerin özel ihtiyaçları var…

Bir şeyi gizleyerek, ondan kurtulamazsınız tam tersi abuk sabuk kaçak göçek bilgilerle donattığınız kişiler sonradan sizin başınıza bela olur. Ama doğru ya sizin başınıza neden bela olsunlar. Ceplerinize indirdiğiniz paralarla kral gibi yaşarken olan halka olur. Biz gelişmeyi ilerlemeyi düşünürken öyle yerimizde kalırız.

İnsanın içinde ne olduğunu bilemeyiz. Porno, küfür vs. içeren siteleri kapatmak insanlığı düzeltmez. Okuduğumuz ve görüğümüz onlarca tecavüz vs. haberinde bu sitelerden mi esinlenmiş insanlar. O zaman sayın üzmez bunun canlı bir örneği ancak biz onu aklayıp serbest bırakıyoruz. Adamın wikipedia’dan hayat hikayesini okumak yeterli. Ancak belirtmek lazım ki bu adamı internet baştan çıkartmamıştır kimseyi baştan çıkarmayacağı gibi.

Ata sözümüz der ki “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” şimdi yapılması gereken yılanları susturmak. Sonrasına yaşamak deniyorsa yaşayacağız. Ama dönüp dolaşıp aklıma aynı şey geliyor “kurunun yanında yaşta yanarmış” bu halka her şey müstahak. Biz eğitim seviyesini arttırırken kalitesini düşürdük ve şimdi ki gibi çıkar eğitimi verdik hepsine. Ortalık üniversiteli kaynıyor ancak iş yapacak yok, yada yapacak kesim belli. Buna rağmen yine de delikanlılığı ile övündüğümüz birileri var başımızda. Tamam ne bok yersen ye ancak bari insanların özgürlüklerine dokunma. Nasıl sana dokunduklarında canın yanıyorsa bu halkında yanıyor. Bırakın internet güzel bir şey, teknoloji güzel bir şey, bir yerde insanı vasıflaştırır, aptallaştırır. Tam sizin istediğiniz insan yapar. Ama bu süreci hızlandırmaya çalışmak ve tek bir yöne itmeye çalışmak yeri gelir kaosa sebebiyet verir. Biliyorum yeriniz sallanıyor korkuyor ve aceleci davranıyorsunuz. Ancak görüyoruz ki biz de akıllanmama da kararlıyız.

Sözüm ona ki eskiden bir adam vardı canı sıkılıp ekrana bakıp pipisi ile oynayan. Şimdi elindeki imkanlar alınıyor ki dışarı çıkıp başkalarına oynatmaya zorlasın. Kaos çıksın, olaylar olsun. Eskiden en azından konuşanlar vardı her telden, kendilerini iki uç kuruşa satmayanların anlayıp yol çizebilecekleri. Susturulsun, kapatılsın, kaos çıksın… Halkın bir kesimini ayaklandırdıkları yetmiyormuş gibi sessiz sakin kısmı da ayaklandırsın. Merak ediyorum Amerika bize özgürlüğü ne zaman getirecek. Alt yapı hazır mı?

Bir rivayete göre Demirel ne güzel söylemiş. “Kerhaneleri kapatalım da vatandaş bizi mi siksin” diye. Şimdi her şeyi kapatırsak vatandaş ne yapacak?


Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?