ellerim. gözlerimin görebildiği kadar uzaklaşmış. kendinden habersiz olanlarla ilişkisiz, üzerine çöken ilişkinin tüm ağırlığında. ayaklarım ise iyice düzelmekte. başımda dolanan ince ağrılar, yakalamaya başlarken hayatı uzanan ilginç huzursuzluklar….
-sana ne verebilirim ki? belki biraz mutluluk.
-daha fazlasını istediğimi nerden çıkardın?
-daha önceki ilişkilerine bakıyorum hepsi uzun hepsi pa…
kelimeler dökülmemeli ağzımdan. kapatmalıyım bir kez daha belki de susmalı…
uzaklardan seslendi norra… içimdeki buruk heyecan yollara düşmeden. ardına kadar açık bir kapıyı aralayarak.
birkez daha ertelenecek mi mutluğum, yokluğunun arasında titrek bir mum alevi gibi?
kelmeler kafi. dünyamın içinde var olmaya çalışırken. yalnızlığımın geçit törenlerinde. çocukluğum, gençliğim ve yaşlanmaya yüz tutumuş bendenim…
anlamsız mutluluklar furyası, aynadaki yansımam ve ben. birbirimize bakarak yol aldığımız, ince satırların bölük pörçük yolcusu… ve geleceğe saklanmış dönüş kareleri…
kime inanmalı gençliğim, kime bağlanmalı öldürmeye başlamışken hayatı?
Siz ne düşünüyorsunuz?