Birdman

2014’ün en iddialı yapımları arasındaydı Birdman. Zaten bu iddiasını 9 Oscar adaylığıyla kanıtlamış durumda ve bence yılın en iyilerinden biri. Ben haklı olarak bütün ödülleri taplayacağını düşünüyorum ama tabi birde eşit adaylıkla The Grand Budapest Hotel var. Bu iki film haricinde bir film Oscar kazanırsa keserim kendimi. Şaka bir yana Birdman oldukça başarılı bir film.

Filmin yönetmeni bu zamana kadar sürekli iyi işler başaran Alejandro González Iñárritu. Bu filmde de çıtasını bir kez daha yükseltiyor. Filmin hikayesinden tutun, görselliği, oyunculuğu, çekimleri her şeyi, çok iyi. Iñárritu farklı kamera açılarıyla farklı duygular yaşatmayı çok iyi bir şekilde başarmış. Fİlmin görüntü yönetmeni ise çok iyi bir iş çıkarmış.

Hikayenin işlenişi, kurgusu oldukça başarılı. Araya atılan gizem, komedi, aksiyon, filmin tek mekanda geçmesine rağmen oldukça başarılı bir şekilde işlenmiş. Filmin diyalogları oldukça iyi. Kesinlikle baştan savmadan düşünülerek yazılmış, gerek içinde bulunduğu dünyaya gerekse yaptığı alıntılarla tüm hayata yapılmış eleştiriler oldukça başarılı.

Film Michael Keaton‘ın elinde sanki biraz daha yükselmiş. Ana karakteri canlandıran Keaton’un sön dönemlerde oynadığı en iyi film diyebilirim. Ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu da tekrar kanıtlamış bu şekilde. Ben Oscar için kandisini tek aday görüyorum. Bence Keaton’ın tekrar sahnelere dönüşü demek. Karakteri bu kadar benimseme sebeplerinden biri de kendi hayatı ile paralellik görmesi olabilir elbet. İyi filmlerle başlayıp, bir süper kahramanken yavaş yavaş içe çekilişine bizde tanık olduk. Tabi sadece ana akrakter Keaton değil, tüm yan karakterler de aynı ekilde başarılı. Filmde bu kötüydü diyebileceğim bir oyunculuk yok. En ünlüsünden, en adı duyulmamılına kadar filmin oyun performansları oldukça başarılı.

Riggan, eskiden başarılı yapımlara imza atmış bir oyuncudur. En son Birdman diye bir filmde oynamış ve tüm ünü aslında bu filmde kalmıştır. Eski günlerine dönmek için bir tiyatro oyunu ortaya koymaya çalışır. Tabi tiyatrosunun durumu çok parlak değildir maddi sıkıntı içindedir. Sanat için de aslında kimsenin izlemek istemeyeceği eski bir hikayeyi tiyatroya aktarır. Provalar esnasında önemli bir oyuncusundan birinin kafasına spot ışığı düşer ve yaralanır. Riggan yeni bir oyuncu aramaya başlar.

Yeni oyuncu bulmasında ona yardımcı olan Lesley adındaki oyuncusu olur. Meşhur oyuncu Mile sevgilisidir ve şu ara boştur. Teklif götürür ve Mike kabul eder. Mike’ın projeyi kabul etmesi bilet satışlarını kafadan arttıracaktır. Mike ile provalara başlanır ancak Mike çok falza kafasına buyruk takılmaktadır. Riggan işleri toplamaya çalışırken bir yandan da Mike uğraşır ve aynı zamanda kendi ile yüzleşir.

Tüm bunlara ek olarak Riggan yanında çalışan ve uyuşturucu bağımlılığından kurtulmaya çalışan kızı Sam ile de uğraşır. Aynı şekilde eski karısı ve yeni sevgilisi de onun yüzüne gerçekleri vurur.

Film genel olarak ünlü olmak, sanatçı olmak kavramalrını amsaya yatırıyor. Kendi içerisinde bir Holywood eleştirisi yapıyor. Filmde değinilen ve hoşuma giden noktalardan biri de sosyal medya eleştirileri oldu. Gerçek hayata yapılan atıflar oldukça başarılı, tespitler oldukça yerindeydi.

Özetlemek gerekirse Birman, sön dönemin en iyileri arasında. Kesinlikle izlenmesi gerken bir film. Muhtemelen vizyona Oscar’dan sonra girecektir. Lakin festivalde izlemek ayrı bir zevk. Sonuçta izleyici farkı var.

Yönetmen: Alejandro González Iñárritu

Senaryo: Alejandro González Iñárritu, Nicolás Giacobone, Alexander Dinelaris, Armando Bo

Oyuncular:

Linkler:

http://www.ifistanbul.com/tr/filmler/birdman

http://www.imdb.com/title/tt2562232/