Branded

Aslında çok iyi bir film olabilecekken kötüye göz kırpan film Branded. Yönetmen koltuğunda  ve  var ikili aynı zamanda filmin senaristi. İsimlerden de anlaşılabileceği gibi film çoğunlukla Rus olmakla birlikte film Rus Amerikan ortak yapımı. Filmin fragmanına baktığımızda karşımıza çıkacak filmin cazibesinden kendinizi alamıyorsunuz. Fragmandaki QR kodları da sizi farklı yerlere yönlendirdiğinden film oldukça merak uyandırıyor. Ancak film ile karşılaştırıldığında arada çok fark var. Öyle ki görseller aynı olsa da kurgu öyle bir değişmiş ki bu film mi diye soruyorsunuz kendinize. Aslında bu farklı yansıma bir yerde filmin doğasına da uyuyor.

Aslında ilk yanılgılardan biri de filmin afişine baktığınızda ortaya çıkıyor. Sanki afiş size uzaylılarla girişilen bir savaşın izlenimini sunuyor ve bir aksiyon filmi ile karşılaşacağınız fikrine kapılıyorsunuz ancak bu da yanıltıcı. Yani bütün beklentileri film bir şekilde çökertiyor. Bu da sanki görünenlerin aslında gerçek olmadığı konusunda telkinliyor bizi.

Film reklam sektörünü eleştiren ve reklamın toplum üzerindeki etkilerini vurgulayan bir hikayeye sahip. Film bu aşamada reklam hakkında eleştiri yaparken kendi fikirlerini de sunuyor. Burada propagandanın da bir reklam aracı olduğu söylenirken iş Lenin’e bağlanıyor.  Bir yerde böyle beyin fırtınaları ile yoğrulmuş bir film olması güzel ama kurgu o kadar dağınık ki neyin ne olduğunu anlama çabası filme odaklanamamanızı zorlaştırıyor. Oldukça yavaş ilerleyen hikaye bir yerde sıkıcı bir hal alıyor.

Film herkese hitap etmediği gibi hitap edenlerinde sabrını zorluyor. Bir karakter üzerinden reklam dünyası eleştirisi yapılırken bu karaktere yoğunlaşıp onun hayatını anlatırken hikayenin oldukça durağan geçmesi sınırları zorluyor. Neyse ki filmin ikinci yarısından itibaren bu durağanlık geçiyor. Film bilinmezlerini dahada arttırırken aksiyonun artması izlenimi daha da keyifli bir hale getiriyor.

Hikaye 2017 yılında Moskova’da geçiyor. Misha reklam dünyasında başarı ile ilerleyen biri. Amerikan menşeli yeni bir programa başlıyorlar. Bu program ise güzelleşme programı. Kilolu bir kadını alıyorlar istememesine rağmen büyük reklam kampanyalarıyla ameliyata sokuyorlar. Tabi kadın ameliyat masasından kalkamıyor ve bitkisel hayata giriyor. Bunun üzerine Misha büyük bir pişmanlık duyup beş yıl boyunda bu dünyadan elini ayağını çekiyor.

Bu esnada Fass Food zincirleri bir başka reklam duayenine daha çok satış için reklam yaptırıyorlar. Bu kişide yeni bir kampanya başlatarak aslında güzel insan şişman insandır diyerek insanların güzellik anlayışını değiştirmeye çalışıyor ve bunda başarılı oluyor.

Beş yıl sonra Misha arınmış olarak piyasaya geri dönerken karşılaştığı şeyler onu korkutuyor. Misha insanların tutkulu olduğu reklamı yapılan malzemeleri onlara yapışık bir şekilde görüyor. Bu hayali yaratıklar başta onları korkutsa da yükselen Fast Food zincirine karşı savaşa giriyor. Bu dakikadan sonra film reklam yaratıkları arasında fantastik bir savaşa dönüyor.

Filmin gayet aklı selim kafa ile izlenmesinde fayda var aksi taktirde hiç bir şey anlaşılmayacaktır. Gerçi bu kafa ile de biraz zor anlaşılabilir. Hikayenin kurgusu oldukça dağınık ve bu dağınıklık hikayeyi toparlamakta zorluk çekiyorsunuz. Sanıyorum yönetmenlerinde bu konuda kafaları karışıkmış ki bir oradan bir buradan almışlar.

Oyunculuklar iyi diyebilirim. Kendi karakterlerini ellerinde olan veriye göre başarılı bir şekilde sahnelemişler. Filmde ‘yi görmek beni sevindirdi. Uzun zamandır kendisini izlememiştim ki ne kadar da büyümüş diyebildim. Yok yaşlanmış diyeyim. Ne de olsa otuzlu yaşlara gelmiş.

Özetlemek gerekirse film oldukça değişik, kafa kurcalayıcı. Keşke biraz daha hareketli olsaymış ve kurgu belli bir düzende ilerleseymiş ve hikaye ve işin felsefesi yönünden biraz daha çalışma yapsalarmış. Bu şekilde daha iyi bir film çıkarmış karşımıza. Yinede izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.

Yönetmen – Senaryo: 

Oyuncular:

Misha
Abby
Bob
Marketing Guru
Master of Ceremony

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1368440/

Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?