Bu hafta için bir kaç izleme önerisi – 3

Geçen hafta fazladan bir öneri eklemişim aslında 4+2 formülü ile ilerlemeyi düşünüyordum bu hafta düzelteyim. Oldukça renkli bir liste olacak gibi. Bu arada hafta ne çabuk geçiyor.

1. Yaratılan: Netflix’teki En İti yerli Dizi Olabilir

Evet, iddialı bir başlık attığımın farkındayım, ama şöyle bir baktığımda gerçekten de öyle. Uzun zamandır Çağan Irmak’tan böyle bir yapım bekliyordum. Her zaman için karanlık ve bilinmezlik atmosferini iyi kullandığına inanırım; bu yapım da beni yanıltmadı.

Öncelikle hikaye, kurgu, yönetim, kostüm ve mekan tasarımları oldukça başarılı. İzlerken hikaye oldukça güzel aktı, ki sıkılmadan devamını getirebildim. Ancak oyunculuklar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bilhassa başrol erkeğimiz daha önce oynadığı dizinin çok etkisinde kalmış. Üzerine bu karakter için hiçbir şey koymamış. Diziyi de izlemedim aslında, sadece tanıtımlarında görmüştüm. Beni bile bu kadar etkilemişse, dizinin tamamını izlemişler için aynı karakteri görmeleri işten bile değil.

Diğer bir husus ise hikayenin uzatılması. Bence dizi olmaktan çok iki buçuk saatlik bir film olsaymış daha iyi olurmuş. Birçok bölümde hikaye gereksiz uzamış ve buradaki diyaloglar fazla uzun ve tiyatral.

Yine de bir solukta izlenecek başarılı bir dizi.

2. Dead Ringers: Rachel Weisz’li Cronenberg Uyarlaması

David Cronenberg’in 1988 yapımı “Dead Ringers”ın yeni uyarlamasıyla karşı karşıyayız. Ancak hikaye biraz evirilmiş ve orijinali erkek olan karakterimiz kadın olmuş. Tabii ki dizi yönetmenleri de kadın.

Diziyi izleme sebeplerimden biri başrolünde Rachel Weisz’ın olması. Oldukça başarılı bir oyunculuk sergilemiş Rachel Weisz. Aynı şekilde genel olarak uyarlamayı da beğendiğimi söylemeliyim.

Hikaye ise kısırla mücadele eden kadınlar üzerinde etik açıdan uygun olmayacak tedaviler yapan ikiz jinekolog kardeşlerin hikayesini anlatıyor.

3. The Pope’s Exorcist: Russel Crowe’lu Bir Şeytan Çıkarma

Film, hikaye anlamında aslında sıradan bir şeytan çıkarma filminden öteye gitmiyor. Korkutma unsuru da oldukça zayıf. Ancak işte, Russel Crowe’un bu yapımın içine dahil olması, filme biraz daha ciddiyet kazandırıyor. Anlatımı, oyunculuklar ve üzerine konuşulan bazı ufak tefek detaylar, filmi izlenebilir kılıyor.

Tabii ki, bazı eleştirilere değinmeden geçmek olmaz. Diğer eleştirilere baktığımda, insanların çoğunlukla Crowe’un İtalyancasına takıldığını görüyorum. Ben kişisel olarak bu ayrıntıya çok fazla takılmadım. Tek takıldığım konu, hala klasik anlamda bir şeytan çıkarma hikayesinin işlenmesi ve ayinlerin eksikliği. Daha fazla ince detaylar eklemek, filmi daha çekici hale getirebilirdi.

4. The Portable Door: Arada kaynamış tatlı bir fantastik film

Tom Holt’un yazdığı ve 6 kitaptan oluşan “J. E. Wells & Co.” isimli fantastik serinin ilk kitabından uyarlanan bu film, düşük bütçesi olmasına rağmen iyi oyuncuları ve oyunculuklarıyla keyifli bir izlenim sunuyor.

Evet, film düşük bütçeli bir yapım. Makyaj ve efektler çoğu zaman sırıtıyor, ancak yine de hikaye ve anlatım bakımından sizi oldukça tatmin ediyor.

Hikaye aslında günümüz dünyasında geçiyor. Ne olduğu belli olmayan büyük bir şirkette işe başlayan kahramanımız, dünyada tesadüfün olmadığını ve her şeyin işe başladığı şirket tarafından yönetildiğini öğrenir. Tabii şirketin CEO’sunun da gizemli bir planı vardır.

The Portable Door alt metinde özgür iradeyi anlatan keyifli bir film.

Bonus

Do Not Disturb: Karanlık Bir Film

Cem Yılmaz’ın son filmi hakkında o kadar çok şey söylendi ve o kadar popüler ki, ben öyle büyük bir analiz yapmak istemiyorum. Sadece şunu söyleyeceğim: Ben filmi çok başarılı buldum. Senaryosu üzerinde düşünülmüş, başarılı bir şekilde işlenmiş. Karakterler de aynı şekilde. Film görsel olarak iyi, mekan tasarımları ben filmi izlerken oldukça keyif aldım. Bence Cem Yılmaz sinemada doğru yolda.

Dungeons & Dragons: Honor Among Thieves: Bu Bütçeye Böyle Bir Film

Dungeons & Dragons aslında bir oyunmuş. Bu film de bir oyun uyarlaması haliyle. Ben de öyle vakit geçirmek için filmi izlemeye başladım. Hikaye bize farklı bir şey sunmuyor ama o kadar makyaj, efekt ve harcanan para düşününce şaşırdım kaldım. Evet, arada kalmış bir yapım adından söz ettirmese de hikaye akıcı ve keyifli. Can sıkıntısına birebir.