秒速5センチメートル
(Byōsoku Go Senchimētoru)
Uzun zamandır izlenme listemde olan ancak bir türlü fırsat bulamadığım filmi bu gün izledim. Aslını söylemek gerekirse herkes gibi beni de etkileyen animenin görselliği oldu.Pastelle çizilmiş renkler, atmosferlerin yansıtılması kendine hayran bırakıyor. Bu mükemmel çizgiler güzel müziklerle de birleşmiş. Ne demeli ki görsel bir şölen oldu karşıma çıkan…
Film üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm de bir çocukluk aşkı karşımıza çıkıyor. Takaki ile Akari tüm dakikalarını birlikte geçiriyorlar. Ancak aileler iş için şehir değiştirdiklerinden dolayı farklı okullara geçmek zorunda kalıyorlar. Mesafelerin uzaklığı onların bağını koparamıyor. Sürekli mektuplaşarak birbirlerinden haber alıyorlar. Bir gün Takaki sözleştikleri gibi uzun bir tren yolculuğu sonunda uzun zamandır görmediği sevgilisine gider. Kar yağışının başlaması ve olumsuz hava şartları trenin rötar yapmasını sağlar ve Takaki istasyona çok geç varır. Her ne kadar bu tren yolculuğu sahnesi sıkıcı olup geçmeyecekmiş gibi gelse de kullanılan güzel çizimleri izlerken zaman çabuk akıp geçiyor. Finalde ise bizi bekleyen görüntüler harika…
İkinci bölümde Takaki artık liseye gitmiştir. İlk okul aşkıyla hala mesajlaşmaktadır. Ancak bu bölüm, Takaki’ye aşık olan başka bir kızın gözünden anlatılmaktadır. Kız ona bir türlü açılamaz. Çünkü Takaki iyi olmasına rağmen başkası ile ilgilenmektedir. Bunu anlamıştır. Kendi ile çelişkiler ve platonik bir aşkın ızdırabını bu bölümde izleriz. Tabi bu bölümde kendimden çok ortak nokta buldum desem yalan olmaz. Farklı uğraşlar, güven duygusunun aşılanması… Her biri görüntüler eşliğinde sizi içine çekiyor… Birden o ada da olma isteği peydahlandı içimde izlerken…
Üçüncü bölümde ise yetişkin hale gelmişlerdir. Zaman onların arasına keskin bir bıçak gibi girse de düşünceler bir türlü yakayı bırakmaz. Ancak insanı körelten duygusuzlaştıran çalışma hayatıdır. Üçüncü bölümde özetlenen bu kısaca. Takaki bu duruma işten ayrılmakla son vermeye çalışıyor. Ancak aklında bir sürü soru işaretleriyle…
Filmi şöyle özetlediğimde biraz sıkıcı gibi gelse de görüntüler ve müzik kendine çekiyor. Yaratılan atmosfer işte benimde burada yaşamam gerekli demekten beni alıkoymadı. Hikaye de eski melankolik halimi hatırlatınca ve son bölümün çalışmakla ilgili düşüncelerime verdiği kanı ortak bir çok noktanın ve özentinin yer almasına sebebiyet verdi. Özlemle izlenmesi lazım…
Yönetmen: Makoto Shinkai
Senryo: Steven Foster (adaptasyon) Makoto Shinkai (yazan)
Seslendirenler:
Kenji Mizuhashi | … | Takaki Toono | |
Yoshimi Kondou | … | Akari Shinohara | |
Satomi Hanamura | … | Kanae Sumita | |
Ayaka Onoue | … | Akari Shinohar | |
Risa Mizuno | … |
Linkler:
http://ictenchan.wordpress.com/2009/10/08/5-cm-per-second-nasil-bu-kadar-guzel-olabilir/
http://ofori.wordpress.com/2009/09/13/5-centimeters-per-second-saniyede-5-santimetre/
Siz ne düşünüyorsunuz?