Bu yazıyı yazmamış olabilirim, yazmış olabilirim de…
Sadece birkaç gün içerisinde daha ne olabilir ki diye düşünürken üst üste gelen haberlerle derin bir şaşkınlık yaşamaya başladım. Sanki bir mıknatısın pozitif ucuyum ve sürekli negatifliği çekiyorum. Bu sadece benim için geçerli değil sanırım. Bu gölgenin kaderi. Kıt harita bilgimle bir değerlendirme yapmaya çalışsam da bu ülkenin coğrafyasının negatif çekiciliğine bir anlam yükleyemiyorum. Tüm sorun bende olmalı. En büyük paratoner görevi. Mesela cebime attığım beş bozukluğun kendine bir delik yaratıp yok olma durumu var. Faili meçhul düşüşler içinde her biri. Sonuncusunun izini sürdüğümde market önünde bir kağıt parçasıyla karşılaştım. Birbirimize baktık. Yanından geçmek istediğimde yol vermedi üstüne üstlük üzerindeki yazıları kabarttı. Ben almışım. Ellerimi ceplerimi kontrol ettim ama hiç bir şey bulamadım. Sanıyorum fiş satın aldım ben. Şu yolumun üstündeki kağıt parçasını. Burada mı unutmuşum acaba? Neden öyle yaptım ki? Bir diğeri ise gerçekten düştü. Yakalamaya çalışırken açık asfalt arasından toprağa karıştı. Eğilip gözlerimle kontrol ettim ama koca akranlıktan …