Liza, a rókatündér

Oldukça farklı ve eğlenceli bir film var karşımızda. Macaristan sinemasından film izlemiş ama bu kadar başarılısını eğlencelisini görmemiştim. Liza, a rókatündér’de bunlardan biri. Fİlmin yönetmen koltuğunda Károly Ujj Mészáros var. Senaryoyu da ile beraber yazmış. Film yönetmenin ilk uzun metrajlısı denebilir. Bundan önce sürekli deneysel ve kısa filmler çekmiş asıl parasını da reklam filmlerinden …

Kung Fury

Festivalde Turbo Kid‘in ardından yayınlanmıştı Kung Fury. Önce ne izleyeceğimden habersizdim. Turbo Kid’den nispeten tatmin olmuş, dahası ne olabilir diye düşünüyordum. Ve şahit oldum ki dahası varmış. Hatta bence Kung Fury festivalin açık ara izlediğim en iyi filmiydi. Bu sebepten film en son yazmayı düşünüyordum ama ancak bu kadar dayanabildim. Açıkçası bu filmi …

Anomolisa

Bir çok başarılı senaryoya imza atmış Charlie Kaufman yanına Duke Johnson’ını da alarak Anamolisa’ya imza atmış. Senaryo da yine Kaufman’ı görebiliyoruz. Ancak bana bu senaryo sanki Kaufman’ın en sönük senaryosu gibi geldi. Filmin büyük özelliklerinden biri de stop motion olması. Tabi film bir anlam ifade ediyor. Anlatmak istediğini başarılı bir …

Entertainment

Daha önce Rick Alverson filmi izlememiştim. Bu benim için ilk deneyim oldu. Deneyim diyorum Entertainment adı gibi eğlenceli bir film değil. Yüzlerce film izledim ve bunların bir çoğunu burada yazmaya çalıştım ama bu film kadar anlayamadığım film olmadı. Evet sembolizm desen var bir felsefe desen var ama filmde olmayan bir şeyde var. Bu …

Grandma

Bu aralar eve kendimi attığımda tembel tembel hiç bir şey yapmadan yatıyorum. Bunun üzerine bir de nereden geldiğini bilmediğim bir sızlama, bir tuhaflık, başımın etrafında dolanınca iyice nanemolla bir hal içerisinde bulunduğumu belirtmek isterim. Kişisel olarak diyeceklerim bu kadar. Şimdi gelelim filmimize. Filmin yönetmeni ve senaristi Paul Weitz. Paul Weitz kimdir derseniz …

Tangerine

Muhtemelen 2015’in en değişik filmi Tangerine. Gerek hikayesi, gerek çekim, tekniği, gerek kullandığı ekipman, gerekse karakterleri bakımından oldukça farklı. Filmin ilk dakikalarındaki hengame ve belirsizlik her ne kadar filme odaklanmamda sorun yaratsa da filmin akışındaki dengesizliğe ayak uydurunca film bana keyifli bir izlenim sundu. Filmin her şeyine özenildiği belli. Renkleri film …

The Diary of a Teenage Girl

!f İstanbul’u geride bırakalı bir hafta oldu ama ben yoğunluktan dolayı filmleri oturup yazamamıştım. Aslında yazacak onlarca film varken bende if filmlerini biraz öne alayım sıcağı sıcağına (!) dile getireyim dedim. Atık blogu takip edemediğim doğrudur. Umuyorum bunlar geçici bir yoluna sokayım işleri… Gelelim The Diary of a Teenage Girl’e. Filmin …

Turbo Kid

Malumunuz if İstanbul başladı. Bende kendi çapımda festivalin filmlerinden bir seçki düzenledim ve hayatıma bir aksiyon soktum. İlk izlediğim film ise Turbo Kid. Turbo Kid François Simard, Anouk Whissell, Yoann-Karl Whissell‘ın 2015 yılında çekmiş olduğu garip bir film. Yönetim ekibi aynı zamanda filmin senaryosunu da yazmış. Gerçi üç kişi bu filmi mi çıkarmış …

Kaguyahime No Monogatari / Prenses Kaguya Masalı

Stüdyo Ghibli’nin son eseri olan Kaguyahime No Monogatari / Prenses Kaguya Masalı’nın en önemli özelliklerinden biri de yönetmeninin Stüdyo Ghibli’nin kurucularından biri olan Isao Takahata olması. Isao Takahata‘yı ünlü çizgi dizisi Heidi’den biliyor tanıyoruz. Kaguyahime No Monogatari ise yönetmenin en iyi yapımlarından biri. Kesinlikle literatüre girecek bir anime olarak düşünüyorum.

What We Do In The Shadows / Aylak Vampirler

Çok ilginç bir film What We Do In The Shadows / Aylak Vampirler. İyimi desem kötü mü desem bilemedim. Yani iki arada bir derede bırakan bir film. Filmin en büyük özelliği kurmaca belgesel (mockumentary) olması. Bu bakımdan filmi kıyaslayacak pek filim yok. Yani kendi çapında bir film. Bir kurmaca belgesel olarak …

Back to Top