Kategori: Bağımsız Filmler
-
Where the Wild Things Are
—
yazar:
Yine bir uçak yolculuğu sırasında Spike Jonze‘un izlemediğim bir filmine denk geldim. Tabi yönetmeni görünce kendimi de izlemekten alıkoymadım. Film Maurice Sendak‘ın kitabından uyarlanmış. Tabi nasıl bir uyarlama pek yorum yapamayacağım ama, filmde sanki biraz eksikler var. Buna rağmen Spike Jonze, büyüklerin gözünden küçüklerin dünyasını onların düşündüklerini ve psikolojilerini çok güzel anlatmış. Filmle birlikte zaman zaman bende…
-
The Good Lie / İyi Bir Yalan
—
yazar:
Monsieur Lazhar ile aklımıza yer etmiş yönetmen Philippe Falardeau‘nun ilk Amerikan yapımı filmi The Good Lie / İyi Bir Yalan. Hatırlayacağınız gibi Monsieur Lazhar ile yönetmen 2011 Oscar’ına aday olmuştu. The Good Lie ile de Amerika Senaristler Birliğinden En İyi Senaryo odülü almış. Ancak bu kez filmin senaryosu yönetme değil Margaret Nagle‘a ait. Fİlmin en güzel yanı ise trajik bir…
-
A Most Violent Year / En Şiddetli Sene
—
yazar:
A Most Violent Year için ne yazsam bilemedim. Filmin yönetmeni ve senaristi J.C. Chandor. A Most Violent Year pek tarzım olan bir film değildi. İki saatlik süresiyle de zaman zaman beni sıktı dersem yalan söylemiş olmam. Film ilk dakikalarından itibaren hızlı bir giriş yapıyor. Olayların ortasına daldığı için de başta filme odaklanmakta sıkıntı yaşıyorsunuz. Hikaye akıp giderken…
-
P’tit Quinquin / Küçük Serseri
—
yazar:
Bir yandan blogun eksiklerini tamalamaya çalışırken bir yandan da film yazmaya devame deyim. Listedeki bir diğer filmde 34. İstanbul Film Festivali‘nde gösterime girmiş P’tit Quinquin / Küçük Serseri. Aslında bu yapım için film demek pek olmaz. Çünkü P’tit Quinquindört bölümden oluşan münü bir dizi. Dizinin senaristi ve yönetmeni ise 31. İstanbul Film Festivali‘nde de Hors Satan filmini izlediğimiz Bruno Dumont.
-
Pride / Onur
—
yazar:
Pride şu ana kadar izlediğim en iyi filmlerden biri. Eğlenceli, samimi ve gaza getiren bir yapım. Filmin yönetmeni ise Matthew Warchus. Senaryo ise Stephen Beresford‘a ait. Bu filmle Beresford yapım ile birlikte ilk film ödülünü almış. Gerçi Matthew Warchus için de ilk diyebiliriz, yeniden doğuş gibi.