Anthony, bir gün bana aslında hiçbir şeyin hakkında fikri olmadığını söylemişti. Öncelikle ne hakkında konuştuğunu merak etmiştim. Alaycı bir sırıtmayla “sen mi?” diye geçirdim aklımdan. “Ne hakkında fikri yoktu” soran gözlerle baktım ona. “Hiçbir şeyi” diye tekrarladı ve arkasını dönüp gitti. Zamanla unutmuş olmalıyım, şimdi ise hatırlamanın ürpertisi içimde, soğuk bir duş gibi.
Ona kim olduğunu sordular, daha sonra ne istediğini. Aklım uzuvlarımla bir olmuş, hareketsizdi ve o anda ses derinden geldi, hemde tahmin edemeyeceğim kadar… “Onları tanıyor musunuz?” Dilim döndü. Sanki altı sürekli çukurlaşıyordu. Harekete geçen beynimde aklımda yanan ilk şey tatlı oldu. Hatta baklava da fena olmazdı. Çenemde biriken tükürükler ağzımın kenarlarından süzülecekti neredeyse. Dönüp dolanan dilimin çarpması ile “evet” diye bir ses çıktı. Üzerimdeki gözler heyecanla büyüdü. Birde…
Siz ne düşünüyorsunuz?