Son dönem merakla takip ettiğim isimler arasında Neill Blomkamp‘da var. Her ne kadar Elysium ile beni biraz hayal kırıklığına uğratmış olsa da Chappie ile yine gönlümde taht kurmayı başardı. Film artık çok fazla ortalıkta dolanan yapay zeka konusunu işlese de bu kez başarılı bir yorumla herkesin izleyebileceği ve izlerken keyif alabileceği bir yapım olarak çıkmış karşımıza. Filmde dram ve komedi de başarılı bir şekilde kullanılmış ve karşmııza iyi bir izlenim çıkmış.
Filmin kalıcılığı, yönetimi iyiydi. Oyunculuklar da oldukça doğaldı. Ben çok sırıttığına şahit olmadım. Konusu yapay zeka dedim ya buna kötü körüne değinip iş tam olarak dramatize edilmemiş daha eğlenceli hale getirilmiş ve izlerken de keyif veriyor. Hikaye kurgusu oldukça başarılı. Kendi içinde mantığa aykırı bir şey bulamıyorsunuz. Benim burada takıldığım tek husus Chappie’nin fiziksel teması hissetmesiydi ama çok fazla üzerinde durulabilecek bir konu değil o da.
Gelecek yıllarda arık robotlar asayişi sağlamaktadır. Polis birlikleri insanlarla birlikte robotlardan da oluşmaktadır. Bu robotlar ise belli bir merkezden yönetilmekte sadece şifreli bir şekilde yükleme yapılmaktadır. Bu da tek bir firmanın elindedir. Firma ise normalde silah üreten bir firmadır. Deon Wilson ise bu firmada çalışan ve bu robotları geliştiren bir yazılımcıdır. Bir yandan da yapay zeka üzerinde çalışmaktadır. Aynı firmada çalışan mühendis Vincent Moore ile anlaşamamaktadır. O daha çok silahların olması gerektiğini savunur. Aralarında da bir didişme vardır.
Deon bir gün yapay zeka kodunu yazar ve bunu uygulamak için müdüründen izin ister. Müdürü buna izin vermez. Bu sebepten dolayı Deon hasarlı, hurdaya gidecek bir polis robotunu ve onu onarmak için bir kaç malzemeyi alır ve evine doğru yola çıkar. Bu sırada bir çete onun arabasının önünü keser onu ve robot parçalarını kaçırır. İstekleri ise bu robotlardan birini kendileri için hacklemesidir. Deon getirdiği robotu onarır ve yazdığı yazılımı ona yükler. Bu şekilde robot ayaklanır ama bir çocuk gibidir. Bu robota Chappie adını verirler.
Chappie’nin çocuk olması ve yeni öğreniyor olması gangsterlerin pek içine gelmez. Deon ise ona iyi şeyler öğretmeye çalışmaktadır. Tabi gangsterler de ona nasıl soygun yapılacağını nasıl kötü adam olunacağını öğretir. İyilik ve kötülük arasında kalan Chappie ise nasıl biri olacağına karar vermek zorundadır.
Bir kaç küçük işte gangsterlerle çalışan Chappie habercilerin onu görüntülemesi üzerine meşhur olur. Bir polis robotu suçlulara yardım etmektedir. Bu karmaşayı fırsat bilen Vincent ise tüm polis robotlarını hackleyerek etkisiz hale gelir. Tüm robotların etkisiz hale geldiğini gören suçlularda büyük bir ayaklanma çıkarır. Vincent kendi yaptığı robot silahı kullanmak için izin alır ama asıl hedefi Chappie ve Deon’dur.
Tabi ben hikayeyi çok yüzeysel geçtim. Filmdeki ayrıntılar güzeldi. Finalde sanki devam edebilir hissi yarattı bende ama bilmiyorum devamı gelir mi. Finale de biraz değinmeden edemeyeceğim. Deon’un bilincinin robota kopyalanması fikri iyiydi ama o şekilde mi olmalıydı tereddütteyim. Gerçi zaten filmin geneline baktığımızda teorik olarak çok fazla ahkam kesmiyor sadece sonuca bakıyor.
Son dönem izlediğim en iyi, en eğlenceli bilim kurgular arasında Chappie. Her şey dozunda bırakılmış. Aksiyonu, dramı… Çok fazla uzatılmış ağdalanmış sahnesi yoktu. En önemlisi de içine çekiyor, empati kurduruyor ve eğlendiriyor olması. Kesinlikle izlenmesi gereken filmler arasında.
Yönetmen: Neill Blomkamp
Senaryo: Neill Blomkamp, Terri Tatchell
Oyuncular:
Sharlto Copley | … |
Chappie
|
|
Dev Patel | … |
Deon Wilson
|
|
Jose Pablo Cantillo | … |
Yankie (Amerika)
|
|
Hugh Jackman | … |
Vincent Moore
|
|
Sigourney Weaver | … |
Michelle Bradley
|
|
Brandon Auret | … |
Hippo
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?