Christopher Moore – Pis İş (A Dirty Job)

Üç güne üç kitapta son kitap Christopher Moore’un Pis İş’ydi. Daha önce hiç Christopher Moore kitabı okumamıştım. Kitabı elime aldığımda ilk seferinde tekrar rafa bıraktım. Açıkçası tereddüt ettim nasıl bir şey olacağı konusunda. Arka kapağı okumuş hikaye dikkatimi çekmişti ama ne biletim yine içimde bir tereddüt vardı. Neyse biraz dolandıktan sonra karşıma daha daha iyi bir hikaye çıkmadı arka kapak okumalarım sonucunda ve ben de bu kitabı almaya karar verdim. İyi de yapmışım.

Kitabın ilk sayfaları biraz yavaş gidiyordu. Ancak sonrasında kurgunun karmaşası ve olan biten ile birlikte kitabın içine iyice girdim. Hem kitapta yer alan fantastik olaylar hem de eğlenceli anlatım dili çok büyük keyif aldırdı bana kitaptan. Bu kitabı sona bırakarak iyi bir şey yaptığımı düşünmeye başladım. Bu eğlenceli ve okunması gerek kitabın hikayesi ise şöyle.

Charlie Asher etliye sütlüye karışmayan kendi halinde bir ikinci el dükkanı işleten adamdır. Bu iş ve yaşadığı ev kendisine babasından kalmıştır. Karısı hastanede doğum yapar ve bir kız çocukları olur. Karısı Charlie’yi uykusuz olduğu için eve gönderir. Arabasına inen Charlie karısının en sevdiği müzik cd’sini arabanın koltuğunda görünce bunu ona vermek için geri döner. Karısının odasına girdiğinde ise, onun öldüğünü görür. Başında da yeşil kıyafetli bir adam vardır. Charlie karısını bu adamın öldürdüğüne inanmaktadır ama ne kamera kayıtlarında adam görünmektedir ne de adamı başka gören olmuştur. Herkes onun hayal kurduğunu söyler. O günden sonra kızı ile baş başa kalan Charlie bazı nesneleri parlak kırmızı renkte görmeye başlar.

Charlie iyice delirdiğini düşünmektedir çünkü onları kendisinden başka biri görmemektedir. Bir süre sonra kendisinin Ölüm Taciri olduğunu öğrenir. Görevi ölen ruhları toplamak başkalarına aktarmaktır. Ancak bu ruhları toplamaya çalışan bazı yer altı güçleri de vardır. Charlie onlara karşı da savaşmak zorundadır. Tabi bir de küçük kızı ile uğraşması gerekir. Çünkü kız bir kelime ile canlıları öldürebilmektedir ve başında kocaman iki köpekle dolanmaktadır.

Kitabın oldukça eğlenceli olduğunu söylemiştim. Christopher Moore bundan sonra takip edeceğim yazarlar arasında yerini aldı.

Kitap Arkası:

Kuzu, En Aptal Melek, Kuyruk ve Aşk Adası’nın yazarı Christopher Moore’dan, delice komik ve nefes kesici bir roman daha; zekayla mizahın birleştiği, fantastik bir polisiye!

Charlie Asher kendi halinde bir adamken, karısının doğum sonrasında ölmesiyle tüm dünyası değişiyor. Bir gecede hem baba olan, hem de dul kalan Charlie, nane yeşili bir adam görmeye de başlıyor. Çevresindeki bazı insanların sapır sapır ölmesinin ardından, bu ölümlere kendisinin neden olduğunu öğreniyor. Charlie, “en tepeden bir yerlerden” zorlu bir görevle onurlandırılmış: insanların ruhlarını toplamak ve Karanlığın Güçleri’nden kurtarmak.

“Tatlım, Babacık o şeyi neden bir daha yapmaman gerektiğini söyledi anlıyorsun değil mi?..”
“Biz diğer insanlardan farklı olduğumuz için mi?” dedi Sophie.
“Doğru tatlım, çünkü biz diğer insanlardan farklıyız,” dedi Charlie dünyanın en akıllı, en güzel küçük kızına.
“Bunun nedenini de biliyorsun, değil mi?”
“Çünkü biz Çinliyiz ve Beyaz Şeytanlara güvenilmez?”
“Hayır biz Çinli olduğumuz için değil.”
“Çünkü biz Rusuz ve kalplerimizde çok fazla keder var?”
“Hayır kalplerimizde fazla keder yok.”
“Çünkü biz güçlüyüz, ayı gibi?”
“Evet, canım bu yüzden. Biz farklıyız çünkü biz güçlüyüz, ayı gibi.”
“Ben biliyordum zaten. Biraz daha çay ister mi Babacık?”
“Evet Sophie, biraz daha çay isterim.”

Pis İş, zekâyla mizahın birleştiği, fantastik bir polisiye. Günün birinde ölme olasılığınız varsa, mutlaka okuyun!

Çeviren: Ayşe Dağıstanlı
Yayın Yılı: 2007
416 sayfa
Kitap Kağıdı
13,5×21 cm
Karton Kapak
ISBN:9944291033
Dili: TÜRKÇE
Yayın Evi: GOA