Coraline

Neil Gaiman’ın ikinci çocuk kitabından uyarlama olan Coraline -dikkat edelim Caroline değil ki fim boyunca sürekli büyüklerini düzeltir- modern bir Alice harikalar diyarında uyarlamasıymış gibi çıkıyor karşımıza. Her ne kadar bu animasyonu Miror Mask ile özleştirsem be elbette bu animasyon biraz daha çocuksu.

Çocuksu olması tabi ki izlenmeyeceği anlamına gelmiyor. Hemde pek büyük bir keyifle izleniyor, sonra yine Gaiman’ın hayal dünyasına hayran kalıyorsunuz.
Coraline şehre uzak yüz yıllık bir evde yaşamaktadır. Eve yeni taşınmışlardır henüz etrafı bilmemektedir. Aslında şöyle ilk başlarda gıcık sinir bir kız tepi belirir karşımızda. Annesi ve babası sıkıcı kitap ve makale yazma işleriyle uğraşıp onu başından defedince Coraline’nın yapacak bir şeyi olmaz. Babasının evin pencerelerini sayma fikrine katılır ve bu eski evi dolaşmaya başlar. Tabi bu sırada komşuları ile de tanışmayı ihmal etmez…
Tabi Coraline’ın bu tanışma safhasında biz de karakterler ile tanışmış oluruz… Şakacı, geveze Coraline’a göre sinir bozucu, büyük annesiyle yaşayan Wybie Lovat; kendilerini tiyatroya adamış artık yaşları geçince de beraber yaşamaya çalışan biraz da büyücülük sahibi olan Bayan Spink ve Bayan Forcible; çatı katında gösteri fareleriyle yaşayan eski sirk çalışanı Bay Bobinsky… Tabi birde Coraline destek olan kediciği unutmamak lazım…
Coraline, evde dolanırken bir odada küçük bir kapı keşfeder. Kapı duvar kağıdı ile kaplanmıştır. Annesine ne yapar eder açtırır bu kapıyı ancak onu karşılayan sadece bir duvardır. Tüm umutları suya düşer. Gece ise bir fare tıkırtısıyla uyanır ve onu takip eder. fareler, gündüz bulduğu o küçük kapıdan içeriye girer. Coraline de onları yakalamak için hamle yapar ancak gördüğü şey karşısında şaşırır. Yuvarlak rengarenk bir tünelin içinde gitmektedir fareler. Coraline merakla onları takip eder. Tünelin sonu ise yine evlerine çıkar. Hiç olmayan bir şekilde annesi mutfakta yemek yapmaktadır. Şaşırır, ancak annesi yüzünü ona döndüğünde farklı olan bir şeyler vardır. Gözlerinin yerinde düğmeler vardır. Coraline başta korkar ama bu diğer annesi ve babasının ilgi ve alakası karşısında mest olur. Çok eğlenir, gece olur ve yatar. Uyandığında ise kendini gerçek evinde bulur.
Akşam gitmeleri Coraline için büyük bir eğlence olmuştur, her şey istediği gibi çok güzeldir. Hatta Wybie’de oradadır hemde normalin haricinde hiç konuşmayarak. Coraline hayatından çok memnundur. Diğer annesi onu orada kalması için ikna etmeye çalışır. Kalabilmesinin tek yolu gözleirne düğmelerin dikilmesidir. Coraline buna karşı çıkar ve aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlar. Ancak herşey sarpa sarmıştır. Ailesi diğer annenin yani cadının eline geçmiştir. Onları kurtarmak için cadı ile bir oyun oynamaya başlar.
Bu eğlenceli animasyonun devamını anlatmayayım ki merak edip izleyesiniz… Es geçilmeyecek kadar hoş bir animasyon…
Yönetmen: Henry Selick
Seslendirenler:
Dakota Fanning ... Coraline Jone
Teri Hatcher ... Anne / Diğer Anne
Jennifer Saunders ... Bayan Spink
Dawn French ... Bayan Forcible
Keith David ... Kedi
John Hodgman ... Baba / Diğer Baba
Robert Bailey Jr. ... Wybie Lova
Ian McShane ... Bay Bobinsky
 Linkler:
coraline.com
http://www.imdb.com/title/tt0327597/

Yorumlar

“Coraline” için 5 yanıt

  1. Sophie avatarı
    Sophie

    Çok teşekkür ediyorum,çok merak ettiğimden dayanamayıp okudum burada yazdıklarını,daha fazlasını anlatmadığın için sağol.Henüz daha vizyona girmeden dikkatimi çekmişti.Fragmanını izlemiştim,en kısa zamanda izlemeyi düşünüyorum,eline sağlık 🙂

  2. kişisel depresyon anları avatarı
    kişisel depresyon anları

    klasik Gaiman filmi desem (yada eseri) yanıltmış olmama herhalde. bilhassa filmleri uzun uzadıya yazmıyorum izlemeyenler vardır diye ama bazen tutamadığımda oluyor.
    ama izlenmesi gereken bir animasyon 🙂

  3. ofori avatarı
    ofori

    Biraz "uzaktan" izlediğim ve pek de öyle büyük beklentilerimin olmadığı bir filmdi ama sonunda oturduğum sandalyede kalakaldım..Cidden başarılı bir iş; öyküsüdür, akıştır, kullanılan tekniktir derken, ortaya harika bir animasyon çıkarmışlar..Kızın cesareti de tarafımızdan ayrı bir takdir ediliyor tabi.

  4. kişisel depresyon anları avatarı
    kişisel depresyon anları

    Gaiman adı geçince kötü olması pek olanaklı gibi gözükmüyor… umarım ileride de tükürdüğümü yalamam 🙂

  5. Simbolmina avatarı
    Simbolmina

    Filmin en çok beğenimi kazanan yanı izlerken kendimi çocuksu bir korkunun ve heyacanın içinde hissetmem oldu. Bir çocuk benden fazla heyecanlanamaz zannediyorum…

Siz ne düşünüyorsunuz?