Sabah pencereden baktığımda, bir kaç çalı parçasının, çöplerle birlikte daireler çizdiğini gördüm. Ardından esen rüzgar üzerine binen tozlarla birlikte suratımı yalayarak içeri girdi. Siyah mobilyaların üstü bembeyaz olmuştu. Tabi bu şimdi esen rüzgardan kaynaklanan bir şey değildi. Dört haftalık temizlik tembelliğinden sonra karşılaştığım sonuç buydu. Sehpanın üzerine büyük harflerle “BENİ YIKA” yazdım. Ardından sehpayı yıkayamayacağımı düşününce “YIKA” kelimesinin üzerini çizerek “SİL” yazdım. Emindim ki bu yazıyı gördükçe beni rahatsız edecek ve bende evi temizlemeye başlayacaktım.
Aslında ev derli topluydu. İlk olarak bakıldığında tek sorun direkt göze çarpan şu tozlardı. Aslında eve gelenim gidenim olmadığı için silmemin hiç bir anlamı yoktu. Pis biri olarak gözükmek istemem, sadece son dönemlerde fazla isteksiz ve yorgunum.
Tekrar kendimi yatağa attım. Gözlerim hiç uyumamışçasına kapanıyor, yaşlar yanağımdan yatağa süzülüyordu. Ayaklarımla birlikte tüm vücudum ağrıyor, şiddetli bir hastalığın arifesinde olduğumu hissediyordum… Bu gün küçük ölümlerle geçecekti anlaşılan…
Siz ne düşünüyorsunuz?