Decoys

Böyle B-movie’ler izlemek yada düşük bütçeli korku abuk korku – bilim kurgu filmleri izlemek (video filmi de diyebiliriz bunlara) benim zihnimi boşaltıyor. Aynı statüde olan bir başka film de Decoys. Film 2004 Kanada yapımı ve yönetmen koltuğunda Matthew Hastings var. Yönetmen her ne kadar bu filmden sonra dizilere sarmış olsa da bu filmle bir kapıyı aralamış ve filmin ikincisi de 2007 yılında çekilmiş. İkinci filme de daha ayrıntılı yer vereceğim elbet.

Filmin bir çok yorumuna baktığınızda hakkında iyi şeyler okumayacaksınız. Doğru aslında film hakkında çok şey söylenecek öyle çok iyi bir film değil. Ancak kıyas işine girersek bizim ciddi diye yatığımız işlerin yanında bunlar oldukça başarılı. Zaten video filmi diye geçen bu filmlerde çok şey beklememek lazım. Ancak bizim izleyicimiz bu ayrımı anlamadığı için her filme ciddi bir şekilde yaklaşmakta. Ciddi iş vardır ciddi olmayan iş vardır. Eğer tonlarca para harcayıp ciddi olmayan bir iş yapıyorsanız bunu rahatlıkla eleştirebilirsiniz. Ancak az bütçe ile ciddi olmayan iş eğlenceden öteye geçmez.

Decoys’a gelince film korku, komedi geçmesine rağmen, film ne korkutuyor ne de güldürüyor. Senaryo da çok fazla kafa karıştırmadan klasik bir doğruda ilerliyor. Yani ne olacağını önceden kestiriyorsunuz. Mesela filmin Killer Klowns from Outer Space burada uzaylıların güzel bir görünüme bürünmeleri ve üremek için insanları kullanmaları. Tabi bu cümlelerden sonra filmi biraz anlatmış oldum.

Luke ve arkadaşları üniversiteye yeni başlamışlardır. Tek amaçları ise bakirliklerine son vermektir. Her biri bir arayış içerisine girer. Tabi Luke yanı başında arkadaşı olan Constance’i görmez ve başkalarını bulmaya çalışır. Yurdun çamaşırhanesinde ise arkadaşı ile birlikte iki kızla karşılaşır. Kızlar çok güzeldirler ve onlara kur yaparlar. Luke kızlar çamaşırhanede bozukluk unutunca Luke onları vermek için kızların odasına gider. İçeride kimse yoktur ve Luke odaya girerek paraları bırakır. Bu sırada kızlar içeri girer ve apar topar Luke dolaba saklanır. Kızlar soyunurken onları izlemeye başlar. Ancak hoşlandığı kızın birden bire göğüs kısmından örümcek kolları gibi kollar çıktığını görür.

Durumu arkadaşlarına haber verir ama takibi kimse ona inanmaz. Bu sırada kampüs çevresinden ve Luke’un arkadaşlarından donarak ölen olur. Luke ise bu canavarları deşifre etmek, söylediklerini ispat etmek için uğraşır durur. Tabi Luke tüm bunları ispatlamaya çalışırken üstüne bir de cinayet kalır.

Luke kendini aklamaya çalışırken bizde aynı zamanda kızlarla birlikte olmaya çalışan ergenleri, okumak yerine sürekli partilerden partilere, yarışmalardan yarışmalara koşan gençleri görürüz. Şikayetimiz yok tabi. Nihayetinde Luke polis olan bir tanıdığını da yanına alarak, bir kulübe basın yapar. Uzaylıların çoğu bu kulüptedir. Bu uzaylıların en büyük özellikleri soğukta yaşayabilmeleridir. Sıcak ile temas halinde ise önce gerçek hallerine dönmekte sonra da yok olmaktadırlar.

Luke elinde oksijen kaynağı ile herkesi ortadan kaldırır ve yakındaki ona ilgi duyan arkadaşı Constance ile birlikte olur. Ancak sevişirlerken fark eder ki Constance’da aslında bir uzaylıdır.

Tabi film uzaylı kızların türlerini devam ettirmek için çiftleşmeleri dışında kendileri hakkında pek fazla bilgi vermiyor. Uzaylıların erkekleri ne oldu neden dünyalılarla çiftleşmeye geliyorlar yada ortaya çıkacak yaratık nasıl bir şey olacak bu konuda pek bilgi yok. Zaten sorgulamıyorsunuz da. Bu filmlerin en büyük özellikleri de sorgulanmamaları.

Özetlemek gerekirse, yine meraklıları için bir film. Aksi taktirde tatmin etmeyeceğini söylemem gerek. Sonuçta ne korku bakımından ne de komedi bakımından tatmin edici. Ancak 80’lerdeki muadili filmlerle aynı yapıda.

Yönetmen: Matthew Hastings

Senaryo: Matthew Hastings, Tom Berry

Oyuncular:

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt0357585/