İlk film ile birlikte Gru kalbimizde taht kurmuştu. Kötü olma arzusu ve kötü olmak için harcadığı çaba gerçekten takdire şayandı. Tabi onun önüne çıkan tek engel ise küçük kızlardı. İlk filmde Gru ufak fak doğru yolu bulmaya başlamıştı. İkinci film ile birlikte Gru’yu tam bir aile ve kız babası olarak görüyoruz. Öyle ki Gru o kadar sıradanlaşmıştır ki komşularının kendine eş arama pozisyonuna bile gelmiştir.
Tabi bu eş arama durumuna küçük kızlarda dahil olmuş onlarda Gru’ya eş kendilerine anne aramaktadırlar. Doğum günü partisi sonrası Gru bir ajan tarafından kaçırılır ve gizli bir bölgeye getirilir. Bu ajanın adı Lucy’dir ve dünyanın saadetini korumak için çalışmaktadır. Gru’ya kutuplarda çok gizli bir üssün kaçırıldığı söylerler ve onu bulmak için kendilerine yardım etmelerini isterler. Bu işlerden ellini eteğini çekmiş olan Gru işi kabul etmez.
Ancak aklı da eski aksiyon dolu günlerinde kalmıştır. Eve geldiğinde profesörün ayrılacağı haberini alır. Profesör de eski aksiyon dolu günlere dönmek ister. Daha iyi bir teklif almıştır ve oraya gider. Gru tüm pis işleri bıraktıktan sonra evin altında reçel üretmeye başlamıştır ama tat konusunda pek başarılı da olamamışlardır. Gru en sonunda dayanamaz ve Lucy’i arar işi kabul eder.
Lucy ile birlikte potansiyel şüphelileri ararlar. Tabi beraber çalışmaları esnasında Gru, Lucy’den hoşlanır. Tabi bu karşılıksız değildir. Ancak ikisi de birbirlerine bir şey diyemez. Gru birinden şüphelenir. Onun eski kötü El Macho olduğunu düşünür ancak Eduardo /El Macho en son bir volkana dalmış ve kendisinden ses çıkmamıştır. Tabi Gru’nun kızlarından biri de Eduardo’nun çocuğundan etkilenince Gru tamamen kıl olur ona. Ancak yanlış anlaşılmadan dolayı suçlu olarak başkası yakalanır ve olay kapanır. Lucy’de başka bir ülkeye göreve gider.
Bu sırada olaylarla ilgilenen Gru Minion’ların kaybolduğunun farkına varmaz. Gru, Lucy’nin gitmesiyle depresyondayken bir gariplik olduğunu hisseder ve Eduardo’nun partisinden ayrılır. Ancak sorunlar peşini bırakmaz. Yine başı beladadır.
İlk filme göre sönük kaldığını düşünüyorum bu filmin. Yinede komik sahneler var. Minionların olumlu eleştiri alması sebebi ile bu filmde onlara daha fazla yer verilmiş. Zaten onların olması bile gülmek için bir bahane ama ben hikayeyi, diyalogları çok sıradan buldum. Yani öyle çok iyi diyebileceğim sahneler ve espriler yoktu.
Film çok şey vaat etmeden başlıyor ve çok şey vaat etmeden bitiyordu. bu bölümle birlikte Gru tam bir aile babası formatına ulaşıyor. Yani bizim o beceriksiz kötüden pek eser kalmıyor. Eğer filmin bir başka bölümü çekilecekse sanıyorum karı koca bir ajan şirketi kurarlar ve hikaye bu yönde gelişir.
Ben filmde kötülerin de pasif kaldığını düşünüyorum. El Macho başarılı bir karakter değildi oldukça basit bırakılmış derinliği olmayan bir karakterdi. Animasyon görsel olarak iyiydi ama akılda kalan ne bir sahnesi ne de müzikleri vardı. Yani aslında aday olduğu Akademi Ödüllerinden eli boş dönmesinin sebebi gayet ortada. Film eğlenceli ancak çok iyi değil. Yinede izlenilebilir.
Yönetmen: Pierre Coffin, Chris Renaud
Senaryo: Cinco Paul, Ken Daurio
Seslendirenler:
Steve Carell | … |
Gru
|
|
Kristen Wiig | … |
Lucy
|
|
Benjamin Bratt | … |
Eduardo / El Macho
|
|
Miranda Cosgrove | … |
Margo
|
|
Russell Brand | … |
Dr. Nefario
|
|
Ken Jeong | … |
Floyd
|
Linkler:
http://www.imdb.com/title/tt1690953/
Siz ne düşünüyorsunuz?