Filmi hafta sonu izledim. Evet hafta sonu izlemiş olmama rağmen anca yazmaya vakit bulabildim. Bir yandan yazmak istemesem desem yeridir. Yani özel olarak vakit ayırmak. Bunun başlıca sebeplerinden biri filime çok fazla ısınamamış olmam. Ekibi çok sevmeme rağmen bu işin para için için yapıldığına eminim. Eh tabi bir yerde de para kazanmak için bu gibi işler yapılmalı, yapılmalı ki gelen para ile diğer işler yapılsın.
Tabi bu film bir devam filmi olunca, değerlendirmeyi de ilk film üzerinden yapmak gerekli. İlk filme oranla bu film, tamamen kurgusuz. Belli bir olay örgüsü ve hikaye işlenişi yok. Sadecede güldürmeye odaklanmış, bunlar için de belli bölümler oluşturulmuş, bunların bazılarının arasında da espriler sıkıştırılmış. İlk filmde izleyiciyi eğlendirme görevi oyuncular arasında dağıtılmışken bu filmde sadece Tüpçü Fikret. Diğer karakterler tam anlamıyla yan karakter olarak kalıyor filmde.
Bir devam filmi olarak ilk film ile de bolca kopukluk mevcut. Sanki farklı karakterli aynı görünümlü karakterler gelmiş filme ve filmi ilk filmin işlenme skalasında yeniden çekmişler. Bu sebeple film bir devam filminden çok ilk filmin düşük bütçeli bir kopyası gibi duruyor karşımızda.
Filmde eski karakterlere bir şeyler olmuş, biri akıl hastanesinde, biri zengin, biri aranan hırsız… Bu kadar sevilen ve içleştirilen karakterlerin, şu anki konuma gelene kadar yaşadıklarının es geçilmesi filmin ilk başında karakterlere yabancılaşmamızı sağlıyor. Karakterler aynı kalıp, sadece zaman ilerletilmiş olsa belki de karakterlerle bu kadar kopukluk yaşanmayacak.
Eski karakterlere ek olarak bir de ek karakterler var. Film içerisindeki bu yeni karakterleri yetersiz ve gereksiz buldum. Karakterler olay örgüsüne dahil olmayıp sadece ilk filmde varlar diye var. Yani ilk filmde yabacı mafya ile uğraşırken ekip, bu filmde yerli, ilk filmde nikah memuru varken bu filmde karşımıza sünnetçi çıkıyor. Yani yine ilk film ile her şey paralel. Tabi dahil olan bu ısmarlama karakterler de filme beklenen katkıyı sağlayamıyor. Karakterlerin bir çoğunu yapısı da zaten ekibin dizilerinde gördüğümüz karakterler. Yani yeni karakterler filme dahil olurken aslında yeni değil, var olan karakterler dahil oluyor.
Espriler ise dizide yer alan esprilerle bire bir. Bir dil tutturduk bundan gidelim havası bolca seziliyor. Film boyunca belki bir iki espriyi çekip alabilirsiniz onu da cımbızla.
Görsel açıdan da film tatmin etmiyor. Klasik kamera açıları, klasik bir yönetim karşımızda. Hani duruma, mekana, esprinin algılanmasına karşın kamera hareketleri yok. Diğer yapımlarda bunları bolca görmüştük. Bu kez oldukça klasik bir çekim tekniği uygulanmış. Mekan ve kostümler de aynı şekilde oldukça sıradan.
Özetlemek gerekirse, Düğün Dernek 2: Sünnet beklediğimden daha kötü film olarak karşıma çıktı. Açıkçası da çok fazla tatmin etmedi. Yine de filmi izlerken yüzünüzde bir sırıtışla izliyorsunuz. Her ne kadar sinema salonunda kahkahalara boğulanlar da olsa beni adam gibi güldürmedi. Umuyorum ki daha iyi ve artık ezberlemediğimiz yeni şeyler ortaya çıkar.
Yönetmen – Senaryo: Selçuk Aydemir
Oyuncular:
| Murat Cemcir | Çeto | ||
| Ahmet Kural | Tüpçü Fikret | ||
| Ulas Torun | Tarık | ||
| Erdal Tosun | İsmail | ||
| Devrim Yakut | Hatice | ||
| Sinasi Yurtsever | Yılmaz |
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?