Elena Undone

Senarist ve yönetmen Nicole Conn‘un 2010 yılında çektiği gerçek bir hikayeden uyarlanmış bir film Elena Undone. Bu yönetmenin izlediğim ilk filmi. Bundan sonraki filmlerini izleyeceğim konusunda da oldukça şüpheliyim. Gerçek bir hikayeden alındı uyarısı tabi filmi izlememe en büyük etkendi ancak yine bu uyarının kurbanı olduğumu söyleyebilirim. Gerçi böyle bir konu için daha fazlasını beklemek nasıl olurdu diye soruyorum kendime. Elbette daha iyi oyunculuk daha sağlam bir senaryo filmi tadından yenmez hale getirebilirdi.

 

Film 111 dakika. Aslında bir filmin olması gereken uzunlukta. Ancak hikayenin gelişimi o kadar yavaş ki insan sıkılıyor. Tabi bu filmde nasıl bir aksiyon bekleriz o da ayrı bir konu. Belgesel gibi başlayıp aşk doktoru gibi tarif edilen şahsın, arada çıkıp bir şeyler zırvalaması baştan filmin gidişatının kötü olacağı yönünde sinyaller sunuyor bize. İlerleyen dakikalarda da aralara girip bir bilge gibi yorumlar yapması ve bu yorumların çoğunun da bildiğimiz zırvalıklardan olması insanı daha da bir itiyor ekran başından.

 

 

Film Hristiyan toplumunun cinsel bağnazlığını anlatırken, bir yandan da gerçek aşkı bulmak üzerine enstantaneler sunuyor. Bu da en belirgin şekilde eş cinsel ilişki ile olacağı için hikaye bu yönde seçilmiş. Elena karakterimiz dinine bağlı bir hayat sürmekte. Kocası da işsiz kaldığından dolayı rahipliğe soyunmuş ve sürekli eş cinselliğin kötülüğü hakkında vaazlar vermekte. Elena’nın yakın dostu aşk gurusu ise -yer yer akrana gelip bize aşktan bahseden şahıs- gerçek aşk ve Elena’nın mutsuzluğunu yenmesi hakkında ona destek olmakta.

 

Elena’nın bir rahibini karısı olduğunu belirtmiştim. Kocasına olan aşkını kaybetmiştir. Zaten bir süre sonra aralarındaki cinsellikte sadece çocuk yapmaya yönelik olmaya başlamıştır. Tam bu sıkıntıların ortasında Elana, Peyton adında bir yazarla tanışır. İkisi de birbirinden etkilenmiştir ancak bunu ifade edemezler. Elena başlarda Peyton’un eş cinsel olduğunu bilmemektedir. Peyton, Elena’ya fotoğraflarını çekmesini söyler ve Elena kabul eder. Gel gitler arasında ikisi çok iyi arkadaş olur. Peyton, Elana’ya eş cinsel olduğunu ve ondan hoşlandığını söyler. Kapalı bir ortamda yetişen Elena önce Peyton’dan kaçar, buna kocasının Rahip olmasının da önemli etkisi vardır. Daha sonra ise Peyton ile birlikte olmaya başlar.

 

 

Tabi ikili birlikte olmaya başlayınca klasik sevgili kıskanmaları ortaya çıkar. Elena’nın ilişkisi çocukları ve kocası tarafından öğrenilince ortalık iyice gerilir. Bu arada Elena ve Peyton’da ayrılır. Buraya kadar hikaye oldukça sıradan, tahmin edilebilir ve kopuk ilerlemekte. Yan karakterlerin filme hiç bir etkisi yok. Aslında ana karakterlerin de filme pek bir etkisi olduğunu söyleyemeyeceğim. Bu saatten sonra olan biten ise tam anlamıyla anlaşılmaz. Hikaye birden atlıyor, Elena boşanmış, hatta karnı burnunda hamile. Aylardır birbirlerini görmemişler Peyton ile parkta karşılaşıyor. Hamile diye Peyton’da bir tavır. Ancak anlıyoruz ki çocuk bizim aşk gurumuzdan. İstek üzerine Elena taşıyıcı anne olmuş.

 

 

Filmde verilmek istenen duygular kesinlikle verilememiş. İzlenen hiç bir kare insanı etkileyecek türden değil. Bütün kareler akıyor ve geçiyor. Film dram olarak geçmesine rağmen dram yönü sıfır. Bir sınıflandırmaya koymak bize zor. Aslında hiç bir türün gereksinimi tam anlamıyla karşılamıyor. Bir durum filmi diyebiliriz. Müziklerin çoğu hemen unutulacak cinsten. Kamera ve görüntü kullanımı oldukça sıradan özellikli ve güzel bir kareye rastlayamıyorsunuz filmde. Kısacası bekleneni vermeyen bir film. Peki IMDB puanı neden 5.8 diye sorabilirsiniz. Bu çok iyi bir puan sayılmaz, ancak belki Amerikan toplumunu yansıttığından (hala çok iyi yansıttığını düşünmüyorum) belki de eş cinsellik içeren bir film olduğundan bu puanı almış. Ben vakit kaybetmeyin derim.

 

Yönetmen – Senaryo: Nicole Conn

 

Oyuncular:

Necar Zadegan
Elena
Traci Dinwiddie
Peyton
Gary Weeks
Barry
Sam Harris
Tyler
Connor Kramme
Nash
Sabrina Fuster
Tori

 

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1575539/