Embrace of the Vampire

2013 yapımı video filminin yönetmen koltuğunda Carl Bessai adında bir arkadaş var. Bu arkadaşın daha önceki filmlerini izlemedim izler miyim onu da bilmiyorum. Video filmi deyince ve filmde korku yazınca birden bire nedense b-movie izleyeceğim diye heveslenmiştim. B-movieleri severim. Ancak filmi izlemeye başlayınca görüntü kalitesi ve hikayenin başlangıcından mıdır nedir sanki biraz daha klas bir film çıkacakmış izlenimine kapıldım. Şimdi bir ilk yaparak yazının en başından diyeyim. Boktan bir film var karşımızda.

Film 1995 yapımı aynı isimli filmin yeniden çevrimi. Gerçeğine ne kadar sağdık kaldı o film nasıldı bilemem ama bu film oldukça kötü. Film basit bir giriş yapıyor ve ayin gibi bir şeyle açılış yapıyor. Bu esnada vampir olduğunu düşündüğümüz kadının biri kötü makyajıyla karşımıza çıkıp olan biteni öldürüyor. Biz daha ne olup bittiğini anlamadan hikaye günümüze geliyor. 

Charlotte Hawthorn adlı kızımız üniversitece yeni başlamıştır. Ailesi ölmüş ve tek başınadır. Okula bursla gelmiş  aynı zamanda para kazanmak için de bu yeni geldiği yerde garson olarak çalışmaktadır. Bu sırada spor olarak eskrim ile ulaşmakta başarılı bir de eskrimcidir. Tabi okulda yeni ve bursu ve başarılı olması eskrim kulübünde sıkıntı çekmesine sebep olur. Buna oda arkadaşı Nicole’un arkadaşı kıskanç Eliza’da eklenince iş biraz karışır.

Tabi tüm bu dünyevi işlerin dışında Charlotte’un başka dertleri de vardır. Charlotte varsanılar görmekte, kendini kaybedip bayılmakta ve farklı yerlerde uyanmaktadır. Bu sebepten insanlardan kendini biraz uzak tutmaktadır. Biz ise Charlotte’un varsanıları ile film boyunca korkmaya çalışırız.

Filme genel olarak baktığımda ne düzgün bir hikaye, ne belirli bir kurgu bize eşlik ediyor. Hikaye filmin başındaki görüntüler eşliğinde gereksiz bol kan ile alıp başını gidiyor. Tabi film korku filmi olunca sizde korkmayı bekliyorsunuz ama filmde korkutacak bir şey yok. Sona doğru yaşanan vampir aksiyonu da basit ve tatmin edici değil.

Film bu korkusuzlukla ilerlerken ekrandaki görüntüleri biraz daha izlenilebilir hale getirmek için bolca erotik sahne kullanılmış. Bayan eskrim sınıfının banyo muhabbetleri, odalarında sevişen kızlar ve uzun uzadıya Charlotte’un ekrana gelen lezbiyen ilişkisi. Öyle ki filmdeki hiç bir sahne otuz saniyeyi geçmezken maşallah bu sahne dakikalarca sürüyor. Şimdi hal böyle olunca film erotik mi demeliyim bilemedim. Ancak o statüye de girmiyor.

Velhasıl kampüste cinayetler de işlenmeye başlayınca Charlotte’un çalıştığı yere yakın bir Fransız büyücü onun kolyesini görür ve merak sarar. Büyücü Charlotte’la ilgili gerçeği anlatır. Nasıl akrabalar ve bir den karşılaşmışlarsa o da ayrı konu. Kadın ona ailesinden gelen bir vampir avcısı olduğunu söyler. vampirleri yenmek için melez bir insan oluşturmak isterler bu iş için de Charlotte’un atalarını seçerler, Charlotte’ta varı insan yarı vampirdir.

Tabi Charlotte buna inanmaz ancak olan biten olaylar onu inanmaya iter. Büyücü kadının öldürülmesi Charlotte’a bıraktığı kitap vampir olan eskrim hocasını fark etmesine sebep olur. Bu sırada bir başka hikaye daha vardır. Eğer bir vampir onu vampir yapan birinin ailesinden bakire biri ile beraber olursa tekrar insan olacaktır. Bilin bakalım bu bakire de kimdir? Elbette Charlotte. Ancak bu durum Charlotte’un cehennemde yanmasına sebep olacaktır.

Özetlemek gerekirse korkmak için izlemeyin. Filmin öyle bir amacı yok. Erotik olarak izlemek isterseniz bu amacıda yok filmin. Ama Amerikan üniversite gençliği filmi izlerseniz belki olabilir ama hangi kefeye koyacaksanız ayrı konu. İşte filmde güzel kızlar var, erkekseniz onlar için izlersiniz. Ama uzak durun bence.

Yönetmen: Carl Bessai

Senaryo: Andrew C. Erin, Alan Mruvka, Sheldon Roper

Oyuncular:

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt3148890/