Düşlerim kurulmuş bir saatten ibaret. Kimin saati, kim kaça kurmuş, habersizim. Sadece vakti geldiğinde haykiriyorum. Sadece, elimin tersi ile susturmaya çalışıyorum, haykırışlarımı erken saatlerinde. Bana gelmiyor biliyorum.
Sabahın erken saatleri aci… akşamın erken saatleri aci…
Bu erkenlerde var bir şeyler. Erkene alışık değilim belkide…
Erkenler mi çalıyor bizi? Kalıplara mi sokmaya çalışıyor?
Erken bir hayat, erken bir gün, erken bir sevgili? Ve en temelinde erken bir aile? Nasilim?
Bende mi erken kalıyorum, kötü mü oluyorum, kötü taklidi mi yapıyorum, erken, ergen bir oyuncu gibi?
Bir şeyler…
Tuhaf ama bir şeyler, açıklamakta zorlandığım…
Siz ne düşünüyorsunuz?