!f kapsamında gidebildiğim tek film Franklyn. Eğer kendimi iyi hissetmek istersem bu akşam da Tokyo!’nun ek gösterimine gitmek gibi amacım var. Ama şu anki durum itibariyle bu biraz zor gözüküyor.
Franklyn genel çerçevede beni memnun bırakan bir film. Film Gerald McMorrow‘ın ilk uzun metrajlı filmi olma özelliğine sahip. Filmin senaryosu da kendisine ait. filmin frangamanını izlediğimde gilmden hoşnut kalacağımın sinyellerini almıştım ama film hiçte öyle fragmanda kurguladığımız bir dünyada geçmiyor. Film üç ayrı kişinin hikayesinin kesişmesiyle son buluyor.
Filmin başında farklı inanç sistemleri üzerine inşa edilmiş futuristik paralel evren hikayesi geyet ilgi çekici ve belkide dünyanın geleceğini özetler durumda. Bu gelecekte ne olursa olsun birşeylere inanmak zorundasınız. Film daha sonra bu dünyadan çıkıp günümüzdeki akışına bırakıyor kendini. Her ne kadar başta o fantastik dünya görüntülere bağlasada filmin ortalarından itibaren yani gerçek hikayeyle kesişmesiyle hikaye burada biraz kendini monotonlaştırıyor. Burada da hikayeyi yürüten Eva Green faktörü oluyor. İki karakterin filmin sonuda kesişmeleri ise biraz zorlama olmuş gibi geldi bana…
Film boyunca sürekli diğer iki karakterin bu eş dünyaya taşınması hayalini kurdum. Yani bizim gerçek dünyadaki karakterlerimizin de bu o fantastik dünyaya taşınması gerekliydi ama beklediğim gibi gelişmedi ne hayal kırıklığıdır üzerimdeki…
Her ne kadar belli başlı kült filmlerden esinlenmeler olsada Franklyn arşivlik bir film. Zaten bu konuda bir çok şey yazmıştım. eş dünya olayını şizofreniyle bağlamak güzel bir fikir. Ama o fantastik evrende biraz daha zaman geçirsek daha güzel olurdu. Film boyunca bakıyoruz ki, hayali arkadaşı olan bir adam, sürekli intihara teşebbüs eden bir kadın ve şizofren arkadaşımız bize filmin aslında ne olduğunu anlatıyor.
Bir de söylemeden geçemeyeceğim bir sahne ise Eva Green’in küvette intaiharı öncesi yaptığı o mükemmel dans ve müziktir. Kesinlikle hayran kalınası…
Birde kim olduğu belli olmayan hastahanede hademe olan amcamın kıza söylediği “İntihar etmekle başkalarını cezalandırmazsın, sadece gelecekte olacak olaylara yön verirsin” tarzınaki cümlesi aklıma kazınanlar arasında.
Franklyn inancı sorgulayan fantastik filmler arasında. Asında film sonu hararetli tartışmalara da sebebiyet verecek bir yapım.
Arşivlik yani…
Jay Fuller | … | Monk |
Eva Green | … | Emilia |
Bernard Hill | … | Esser |
Art Malik | ||
Kika Markham | … | Naomi |
Ryan Phillippe | … | Preest |
Gary Pillai | … | Doctor |
Sam Riley | … | Milo |
Chris Wilson | … | Police Officer |
Mark Wingett | … | Frank Grant |
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?