George Orwell – 1984

Bir süredir kitap yazmıyorum ama bu okumadığım anlamına gelmiyor elbette. Ancak yazmak şu yaz döneminde biraz zor olmaya başladı benim için. Eğer şu süreci atlatabilirsem blogların devamı gelir diye düşünüyorum aksi takdirde iki bloga da elveda diyebilirim.

1984 hakkında çok fazla yorum yapmayacağım için söze gevezelik ederek başladım. Kitabı daha önce bir kaç kez okumuştum. Sevdiğim kitaplardan biri 1984. Şimdi gelelim kitabı yeniden okuma hikayeme. Geçtiğimiz aylarda tablet aldım. Amacım bütün işlerin yanı sıra içine onlarca e-kitap sıkıştırıp her birini okumaktı. Tabi aynı zamanda diğer işleri de halledecektim tablet sayesinde. Alır almaz da Orwell’in 1984’ünü internette buldum ve indirdim. Başladım okumaya. Okuyorum, okuyorum bitmiyor (ya da okuyamıyorum bilemedim) arada elim başka programlara kayıyor yarım kalıyor derken git gel bir ayı geçkin sürdü bu mesele. Tamam ağaç kesmiyoruz, onlarca kitabı yanımızda taşıyabiliyoruz ama okunması da zor be kardeşim. Ya da biz şuna alışmadık götte don durmaz diyelim.

Tabi bu arada inat ettim 1984 bitene kadar elime başka kitap almayacaktım. Artık tatile de çıktım derken sırf elime kağıttan mis kokulu kitap alayım diye bitirdim kitabı. Ama e-kitap mevzusuna da yavaştan alıştım gibi. Şimdi amacım bir normal bir e-kitap okumak. Hayırlısı bakalım.

1984 için nasaıl bir özet yapabilirim diye düşünmeye başladım. Aslında yol aldığımız, şu anda yaşamaya başladığımız toplum desem kitabı yam anlamıyla özetlemiş olurum. Bunun üzerine de söz söylemem. Bence Ders kitabı olarak ta okutulması lazım. Ancak Büyük Birader bizi izlerken bu da biraz zor. Okumadıysanız hala çok şey kaybetmişsiniz demektir.

Kitabın bir bölümünde Orwell “Parti’nin varlığını sürdürmesi düşünce polisi’nden bile çok, sorgusuz sualsiz inanan, körü körüne bağlanan böylelerine bağlıydı.” tespiti geliyor aklıma büyük adam vesselam demekten kendimi alamıyorum. Kitap bir kara ütopya gibi gözükse de aslında insanların acizliğini de gözler önüne seriyor. Yaşanan her şey insanların acizliğinden kaynaklı. Yukarıdaki cümleye de istinaden zaten çok fazla bir şey anlatmaya gerek olmadığını düşünüyorum. 

Allah akıl fikir versin bize.

Garip bir kitap tanıtımı oldu. En iyisi kitap arkasına geçeyim ben. Sizde wiki’den okuyun kitap ile ilgili bilgileri. http://tr.wikipedia.org/wiki/Bin_Dokuz_Y%C3%BCz_Seksen_D%C3%B6rt

Kitap Arkası:

Parti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (…) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.

Yayın Evi: Can Yayınları
Çeviren: Celal Üster
Yayın Yılı: 2014
Orjinal Adı: Nineteen Eighty-four
Kitap Kağıdı
352 sayfa
12,5×19,5 cm
Karton Kapak
ISBN:9750718533
Dili: TÜRKÇE


Yayımlandı

kategorisi

,

yazarı:

Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?