Ne izlesem diye araştırırken fantastik öğeleri kapsaması IMDB’den de 6,7 gibi bir puan alması sebebi ile Goosebumps’ı izlemeye koyuldum. filmin baş rolünde Jack Black‘i görünce aslında beklentim de çok fazla olmamıştı. Sonuçta Jack Black ortalama filmlerle karşıma çıkan bir isimdi. Filmin yönetmen koltuğunda ise yine aynı ismin oynadığı Gulliver’s Travels filminin yönetmeni Rob Letterman var. Letterman’ı Shark Tale ve Monsters vs. Aliens gibi animasyonlardan da hatırlıyoruz.
Tabi ben filmi izlerken bunları bilmiyordum. Zaten filmin konusuna falan da bakmadım. Film hakkında tek bilgim afişte gördüklerimdi. Neyse filmi izlemeye başladım. Benim izlediğim kopyadan mıdır nedir filmin sesleri çok hoşuma gitmedi başlarda. Oyunculuklar da girişte fazla tatmin etmedi. Zaten konu da oldukça klasikti. En azından girişi…
Zach, annesi Gale ile birlikte büyük şehirden ayrılıp küçük bir şehre yerleşmişlerdir. Annesi Zach’ın okulunda müdür muavini olarak işe başlamıştır. Babasının ölümünden sonra biraz içine kapanmıştır Zach. Yeni evlerine yerleştiğinde yeni komşuları olan Hannah ile tanışır. Yaşıtı olan bu güzel kızdan hoşlanır ama Hannah’ın babası kızına ve Zach’a karşı sert davranır. Onu okula da göndermemektedir.
Akşam vakti Zach, Hannah ve babasının tartışmasını duyar. Hannah çığlık atar ve ortadan kaybolur. Bunun üzerine Zach olayı annesine bildirir ve polis çağırırlar. Polis ile birlikte komşularının evine gelirler ama bu işten bir şey çıkmaz. Ancak Zach olayın peşini bırakmaz.
Bir akşam arkadaşı Champ ile birlikte gizlice komşularının evine girer ve Hannah’ı aramaya başlar. Bu esnada kitaplıkta R. L. Stine’na ait kitaplar bulurlar ve Hannah’ın babasının ünlü yazar R. L. Stine olduğunu öğrenirler. Ancak kitaplıktaki tüm kitaplar kilit ile kapalıdır. Champ bunu merak eder ve bir kitabı acar. O esnada Hannah ortaya çıkar ve kitabı açtıkları için onlara kızar. Tam o esnada kitabın içerisinden bir dinozor çıkar ve ortalığı dağıtır. Zach ve Champ şaşkın bir şekilde kendilerini kurtarmaya çalışırken dinozor kaçar. Hannah ise dinozoru yakalamak için peşine takılır. Bu esnada işin aslını Zach ve Champ’a anlatır. Bu kitapları açtıklarında kitapların kötü karakterleri gerçek hayata gelmektedirler.
Stine’ın da yardımıyla üç genç eve geri döner. Stine bütün olup bitenden Zach’ı suçlar ama eve geldiklerinde başka bir sorunla karşılaşırlar. Tüm kitapların en kötü karakteri Slappy hayata geçmiştir. Slappy güçleri olan bir kukladır. Bütün kitaplardaki yaratıkları dünyaya getirip onların geri dönüşüne etken olabilecek kitapları da yakmıştır. Yani bu yaratıklardan kurtulmak artık zordur. Üstüne üstlük Slappy’nin önderliğinde tüm yaratıklar onları yok edecek olan Stine’nin peşine düşmüştür. Stine gençlerle birlikte kaçarken bir yandan da bu yaratıklardan kurtulmak için tüm karakterleri içeren bir roman yazmaya başlar. Bu iş baskı altında zordur biraz.
Kitabı yazma aşamasında Zach ona yardım eder. Burada da yeri gelmişken söyleyeyim, filmde bu karakterlerin canlanma işi Stine’e ait bir lanet gibi gösterilirken filmin sonunda kitabın sonunu Zach’ın getirmesi biraz garip olmuş. Tabi bir de şaşırtıcı unsur var. Onu da hesaba katarsam iş biraz daha karışıyor. Bir de bu karakter kitaba çekilirken diğerinin çekilmemesi çok ilginç bir durum. Çok üstü kapalı söyledim bunu eminim anlamamışsınızdır ama izleyince anlayacaksınız. İzlerseniz tabi ki.
Oyunculukları sıradan buldum. Kurguda kopukluklar vardı. Zaten yukarıdaki son cümlelerde anlatmak istediğim de buydu. Sanki hikaye biraz zor ilerliyordu. Tüm bunlara rağmen aksiyonu ve yaratıkları ile film kendini izlettiriyordu. Diyaloglarda bolca gönderme mevcuttu. Tabi ben başta anlayamadım ama sonrasında filmin karakterlerine bakınca olayı anladım.
Film teknik açıdan da çok fazla tatmin etmiyordu. Görsel efektler zaman zaman göze batıyor, karakterlerin animasyon olduğu kendini belli ediyordu. Karakterler de fazla çocuksuydu ama bunu filmin türünü hesap edersek normal karşılıyorum. Ancak biraz daha özenilebilirmiş.
Şimdi asıl konuya geliyorum. R.L. Stine aslında Amerika’da çocuk, genç edebiyatının Stephen King’iymiş. Bu konuda filme de bir gönderme var. Açıkçası ben bilmiyordum. Şaşırdım. Gerçi ben o dönemde de King okuyordum. Biraz daha araştırma yaptığımda ise aslında R.L. Stine isminin bana ve yaşıtlarıma çok uzak olmadığını gördüm. R.L. Stine’ın filmle aynı ismi olan Goosebumps adlı bir dizi Show TV’de bir dönem yayınlanmış. Bunu dizi ile ilgili bir kaç video görünce hatırladım. Gerçi dizi Amerika’da dört sezon yayınlanmasına rağmen bizde bir kaç bölüm yayınlanmıştı. Sanırım ondan hatırlayamadım ben. Ve işte o dizideki tüm karakterler de bu filmde var. Fena düşünülmemiş ama eksik kalmış gibi.
Özetlemek gerekirse IMBD’deki puanı hak etmemesine rağmen yine de izlenebilir bir yapım. Korku değil, komedi değil ancak fena vakit geçirtmiyor. Çocuklar da rahatlıkla izleyebilir.
Yönetmen: Rob Letterman
Senaryo: Darren Lemke, Scott Alexander, Larry Karaszewski, R.L. Stine
Oyuncular:
Jack Black | … |
R. L. Stine / Slappy / Görünmez Çucuk (ses)
|
|
Dylan Minnette | … |
Zach
|
|
Odeya Rush | … |
Hannah
|
|
Ryan Lee | … |
Champ
|
|
Amy Ryan | … |
Gale
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?