Şimdi filmin kadrosuna bir göz atıp değerlendirmek lazım. Bazı kişi ve kesimlerin pornocunun filmi izlenir mi gibi eleştirilerde bulunduğunu/bulunacağını biliyorum ancak film oldukça izlenilebilir kapasitede. Filmin hikayesini başarılı bulduğumu söylemeliyim. Anlatılmak istenen güzel bir şey. Ancak anlatmak konusunda biraz başarısız. Bu başarısızlığa en büyük etken oyuncuların performansı.
Film eleştirel olarak çok iyi yerlere değinmiş. Konu porno filmler olunca, kasın bedeninden çok erkek bedeninin de nasıl sömürüldüğü, çocuk pornosuna karşıtlık filmde gördüğümüz genel başlıklar. Tabi burada konu biraz daha kişiselleştiriliyor ve ülkeselleştiriliyor. Dünyada bıraktığınız imaj sizin yakanızı bırakmıyor. Her ne kadar siz içinde bulunduğunuz formattan kendinizi soyutlamak istesenizde toplumun buna müsade etmediğini görüyoruz. Buna Nuri Alço ve Coşkun Göğen’in filmdeki kısa varlıklarındaki eleştirilerinde de görüyoruz.
Film bunun yanı sıra Türk erkeğinin kadınlara bakış açısını güzelce ortaya koyuyor. Baskıcı zihniyet karşısında erkeğin davranışlarının çığırından çıkması güzel anlatılmış. Filmde toplum içerisindeki iki yüzlülüklere de şahit oluyoruz. Kasaba halkı Şahin K. filmlerini ortak bir şekilde izlerken yapılan şey günah ve kötü oluyor ama olay kişisel cereyan ederken herkes için bir zevk öğesine dönüşüyor.
Filmde Türk erkekleri karşı cinsle iletişim problemi yaşayan, yakınlaşmasını dahi bilmeyen kişiler olarak seçilmiş. Eleştiri noktası burada biraz daralıyor ama genel olarak turistlik bir yere baktığımızda bunun gerçek olduğunu görüyoruz. Bu konuda film aslında Türk erkeğinin biraz da değişime açık olmadığını bulunduğu durumdan memnun olduğunu gösteriyor gibiydi.
Türk toplumu ile komşumuz olan Yunan toplumu arasındaki farkları da küçük kıyaslamalarla görebiliyoruz. Yapılan eşleştirmeler, hatta bizim turizme bakış açımızda filmde çok güzel dile getirilmiş. Bir yanda açık, kendileri ve bedenleri ile barışık bir toplum; diğer yanda kapalı kendi içerisinde bile karmaşık bir toplum görüyoruz.
Film bu gibi ayrıntıları çok güzel yakalamış. Ancak teknik açıdan vasatın üzerinde. Bu bakımda bu filme film demeli miyim bilmiyorum. Kurgusu da başarılı. Çok fazla absürtlük ve küfür içermemesine rağmen bazı sahneler oldukça komikti. Diğer yapımlara göndermeler de başarılıydı. Şahin K.’ya filmdeki yaklaşımlar bana Safa Önal’ın yönettiği baş rolünü Bülent Kayabaş’ın oynadığı Hayret 17 filmini hatırlattı. Onda da toplum Zeynel karakterini önce yargılarken, sonra vezir yapıyor tabi düşüş kaçınılmaz.
Tabi bunlar sinematik akışla olmuyordu. Sanki karakterler duruyor mesajını veriyor ben mesaj verdim deyip devam ediyordu. Oyuncu seçimleri kesinlikle yanlıştı. Nuri Alço ve Coşkun Göğen’in bölümleri, üçünün Amerikan vari yürüyüşleri filmin en güzel bölümleriydi. Tabi Pac-Man Şahin K.’yı unutmamak lazım. Kamera düzgün olarak kullanılmamıştı. Müzik seçimleri ve kullanım yerleri başarılı değildi. Genel olarak baktığımızda başarılı bir film yok karşımızda.
Sinema olarak olumsuz yönlerinin fazla. Aşırı bir beklentiye sahip olmadan izlediğinizde güldürme potansiyeli çok olan bir film. Bunu başarıyor. Zaten filmden ne beklediğimizi iyi bir tartmamız gerekir. Filmin açılış jeneriğini çok beğendiğimi söylemem lazım. Oldukça başarılıydı. Meraklısı için izlenebilir bir film. Türk sinemasında daha yüksek bütçeli daha kötü filmler izledik.
Yönetmen: Cenk Özakıncı
Senaryo: Alper Erze
Oyuncular:
Şahin Ka | … |
Sahin K
|
|
San Bingöl | … |
Caner
|
|
Ferdi Kurtuldu | … |
Serdar
|
|
Turgay Tanülkü | … |
Tevfik
|
|
Diler Öztürk | … |
Hibnos
|
|
Nebil Sayın | … |
Macit
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?