Hakan Nesser – Karambol

Hakan Nesser ismini görünce ben de bir Türk mü diye düşündüm büyük hevesle. Ancak daha kitabın kapağına bakında yazarın İsveç’in en ünlü psikolojik, gerilim yazarlarından biri olduğunu öğrendim. İşte cahillik böyle bir şey. Neyse ki zamanla öğreniyoruz. Bu da benim avuntum olsun. Hakan Nesser İsveç’in en iyi yazarlarından biri olmasıyla birlikte bir çok kitabı da mevcut. Bununla birlikte yazarın sinemaya uyarlanan bir çok eseri de mevcut. Ben bu filmleri de izledim. Bu da ilk okuduğum kitabı. Şimdi bu durumları göz önünde bulundurarak Karambol hakkında bir kaç kelime geveleyeceğim.

Karambol’u okurken sürekli bir şey olmasını bekledim. Bir yerde sanki hikaye bana patlayacakmış gibi geldi ama olduğu yerde saydı durdu. Öyle özel bir konusu yoktu. Akıl karıştıran yada öyle olay örgüsü zor bir hikayede değildi. Final, yani polislerin olayı çözmesi çok çabuk oldu bitti. Tamam yazar daha çok karakter psikolojilerine değinmiş ama yine de bazı karakterleri de çok fazla es geçmiş. En çokta katil psikolojisine girmesi gerekirken bu yönde bence oldukça eksik kalmıştı hikaye.

Anlam veremediğim kısımlardan biri ise katil ilk cinayetini istemeden işliyor, sonra tehditi aradan çıkarıyor, ancak kadını öldürmesine çok anlam veremedim. Burada psikolojisi bozulup bir nevi çift kişile geçen karakter mi oluşturulmuş onu anlayamadım. Bu konu kitapta biraz havada kalmış. Hikaye ise kısaca şöyle.

Adamın bir arkadaşlarıyla barın birinde eğlenir. Çok alkollü olmasına rağmen arabasına atlar ve eve gitmeye niyetlenir. Bu arada ana yol üzerinde bir çocuğa çarpar. Kötü hava koşulu yağan yağmur sebebi ile onu kimse görmemiştir. Çocuğu bırakır eve kaçar ve bütün delilleri yok eder. Ancak bir kaç gün sonra bir tehdit mektubu alır. Birisi olayı görmüştür. Adam para vermeyi kabul eder. Buluşma yerine gidilir para bırakılır. Ancak kendini tehdit eden bu adamın sonrada da başına bela açacağını düşünerek onu da öldürür. Lakin öldürdüğü kişi sadece aracıdır ve bir polisin oğludur. İşler iyice sarpa sarar.

Hikayenin kısaca özeti bu şekilde tabi daha da ayrıntıya gidilebilir. Kitabı okurken aslında olan biteni çözüyorsunuz ama kitaptaki polisler nasıl çözecek diye merak ediyorsunuz. Çok keyif aldığımı söyleyemeyeceğim kitaptan ama okunuyor. Belki de benim tarzım değildi kitap.

Kitap Arkası:

İsveç’in en sevilen psikolojik gerilim romanı yazarlarından olan Hakan Nesser, 1950 yılında doğdu. Bir süre Uppsala’da İsveççe, İngilizce ve Tarih öğretmenliği yaptı. Roman yazmaya başladığı sıralarda, bazen öğrencileri kompozisyon yazarken o da kitabı üzerinde çalışırdı. Sonunda yalnızca yazarlıkla geçimini sağlayacak duruma geldi. Başkomiser Van Veeteren’in baş kahraman olduğu kitaplarıyla birçok ödül aldı. İki çocuğu olan yazar, ailesiyle Uppsala’da yaşıyor. ‘Kim Novak badade aldrig i Genesarets sjö’ (Kim Novak Asla Galile Gölü’nde Yüzmedi) adlı kitabı İsveç’te okullarda okutuluyor. Kitapları pek çok dile çevrilen Hakan Nesser’in ilginç bir özelliği var; romanları kendi yarattığı, ‘kurumsal’ bir Kuzey ülkesinde geçiyor. Kahramanlar, mekânlar ve yaşama dair bazı ayrıntılar okuyucuyu bazen şaşırtıyor olsa da, bu özel kurgu romanlarına bir gizem katıyor.
Karambol, hayatı dümdüz hatta sıkıcı olan bir adamın, istemeden bir gencin ölümüne yol açtığı andan itibaren, yavaş yavaş içine yuvarlandığı bir karabasanın hikâyesi. Bir hata diğerini doğurur ve sıradan hayat bir korku filmine dönüşür. Romanın kahramanlarının diline dolanmış olan şu bilardo kuramı doğru olabilir mi? Her birimiz, düzgün, yeşil bir çuha üzerinde yuvarlanan toplanlar biri miyiz, gerçekten? Gidilecek yönü ve hızı, ne olacağımızı ve nerede duracağımızı, hangi topa çarpıp hangi yöne savrulacağımızı bilmiyoruz, başımıza gelenleri rastlantı sanıyoruz, ama aslında her şey çok önceden belirlenmiş olabilir mi?

Çevirmen : Ali GÜR
Editör : Tanju ANAPA
Sayfa Sayısı : 344
ISBN : 975331578-3
135×195 cm
Karton Kapak
Dili: Türkçe
Yayın Yılı: 2004
Yayın Evi: Epsilon


Yorumlar

“Hakan Nesser – Karambol” için bir yanıt

  1. […] sabah yayınlamış olduğum kitap özetine de bir gönderme yapmak istiyorum. Film aslında Hakan Nesser’in Karambol kitabındaki hikayeye biraz benziyor. Biraz derken ana hatları ile benziyor diyebilirim. Film […]

Siz ne düşünüyorsunuz?