Çocukluktan beri hepimizin duyduğu bir olaydır cin’in bir insanı sahiplenmesi ve onunla ilişkiye girmesi. Tabi günümüz çocukları bunu pek bilmez. Biz zamanında mistik olaylarla fazla ilgilendiğimizden yada büyüklerimiz bu durumu çok ciddiye aldığından mıdır nedir bu tarz hikayeleri çok duyduk. Bu filmde bu hikayelerden birini konu almış kendine. Tabi bu ana konunun yanında birde yan konusu var filmin. O da para için aileleri tarafından akıl hastanesine kapatılan zenginler.
Bu iki konu bir şekilde harmanlanmış ve karşımıza Hannas: Karanlıkta Saklanan çıkmış. Filmi genel olarak eleştirmem gerekirse, eksik kurgu, eksik hikaye, başarısız oyunculuk ve çekimler diyebilirim. Tabi bunların içerisinde en çok göze batan oyunculuklar oluyor.
Filmin başında hiç uzatmadan konuya girmişler. İki kardeş bir cinci hocaya giderler. Buldukları define haritasının oraya yaklaştıklarında bir şeyler olduğunu ve orayı kazanmadıklarını söylerler. Hoca burada cinler tarafından korunan defineyi bulmak için bu iki kardeşe ve kendine korunma büyüsü yapar. Parada da anlaşınca definenin yerini kazmaya giderler. Altınlarla birlikte bir sürü de el yazması bulurlar.
Eve geldiklerinde ise birinden bahsederler. O kişi kız kardeşleridir. Kızı ahıra bağlamışlardır. Kız kendisine bir cinin tecavüz ettiğini söylemektedir. İki kardeş kız kardeşlerini alır ve akıl hastanesine götürürler. Burada kızın bize götürülmesi ile define bulunması arasında bir zaman bozukluğu var. Defineyi bulduktan sonra kıza cin musallat olmuş denmektedir. Yanı cin iki erkek kardeşteki büyüyü aşamayınca onların en yakınına gitmiştir. Ancak iki kardeş eve gelip altınların muhabbetini yaparken kız zaten bağlı durumdadır. Burada zaman farkı tam anlamıyla verilmemiş.
Kız hastaneye yatar ve Mert adında geç bir doktor onun tedavisine başlar. Kız yattıktan sonra hastanede de garip şeyler olur. Hastanın biri intihar eder, diğeri ölür. Mert hemşireler cinlerden konuşurken onları duyar ve araştırmaya başlar. Bu arada başhekimin hastası hiç konuşmayıp sürekli Kuran okuyan bir kadın ile muhabbet etmeye çalışır. Bir gün hastası Elif yine kriz geçirir ve başhekim Mert’e sormadan ona elektro şok tedavisi uygular. Mert buna kızar ve karşı çıkar. Bu dakikadan sonra başhekimin hastalarını incelemeye başlar.
Her iki konuda yaptığı araştırmalar ile birlikte, kızın deli değil ona bir cinin musallat olduğunu konuşmayan yaşlı kadın yardımı ile öğrenir. Onu kurtarmak için kızın abilerine gidecektir. Bu arada başhekimin de para karşılığında zengin kişileri hastanede tuttuğu onlara deli raporu verdiğini de öğrenir.
Film korkutmasa da bir yerde hikayesi izlettiriyor. Filmin mekanlarını çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Bir akıl hastanesinde olmayacak şeyler vardı. En basiti bel hizasındaki aplikler. Kurgu fena değildi. Film doğal olarak karanlıktı ama her şey seçilebilirdi. Hazal Şenel’in performansı iyi de olsa Furkan Kızılay kesinlikle performans gösterememiş filmde. Kısada olsa filmde en iyi oyunculuk Emin Gümüşkaya’da diyebilirim.
Özetlemek gerekirse, çok şey beklemeden izlenebilir. Ancak Türk korku sinemasında yavaş yavaş bazı taşların oturduğuna bu film ile tanık oluyoruz. İzlemek size kalmış.
Yönetmen: Kamil Aydın
Senaryo: Burcu Çetin
Oyuncular:
Hazal Şenel | … | Elif | |
Furkan Kızılay | … | Mert | |
Bükre Atala | |||
Emin Gümüşkaya | |||
Fatma Karanfil |
Linkler:
http://www.sinematurk.com/film/61464-hannas-karanlikta-saklanan/
Siz ne düşünüyorsunuz?