Hansel ve Gretel hikayesi olunca ister istemez çocukken sevdiğim bir hikayenin sinemaya uyarlanması üstüne üstlük farklı bir hikaye ve senaryoyla önümüze sunulması bana çok cazip gelmişti. Hansel ve Gratel hikayesini hepimiz biliyorduk ancak bilmediğimiz ya da sürekli kurguladığımız hikayenin sonunda ne olduğuydu. Bunu da düşününce filmi sinemada izlemek için çok vakit kolladım ama bir türlü denk getiremedim. Bunun sıkıntısını az da olsa çektim. Nihayet filmin piyasaya sürülmesi ile birlikte filmi izledim. Biraz olsun film gönlüme su serpti. Sinemada izlemeye gerek olmadığını anladığım için.
Hansel ve Gretel hikayesinin altyapısı belli zaten. İki kardeş ormana bırakılırlar ve burada şekerden bir ev bulurlar. Burada ailenin çocuklarını neden terk ettiği konusunda bir yorum yapılmış ve aslında iki kardeşin annelerinin “Beyaz Cadı” denilen iyi cadılardan biri olduğu söylenmiş. Tabi cadı çocukları olduğu için Hansel ve Gretel’in aksiyondaki başarısını da nereden edindiğini anlıyorsunuz. Hansel ve Gretel cadıyı kazana kapatıp hikayenin aslına uygun olarak öldürüyor.
Hikaye bu şekilde bittikten sonra Hansel ve Gretel büyüyorlar. Tek amaçları ise cadı avlamak oluyor. Ünleri her yere yayılıyor. Son olarak bir kasabada iş alıyorlar. Kasabanın valisi işi onlara verirken polis teşkilatı başkanı onlara gıcık oluyor ve önlerine dikiliyor. Tabi ikisi arasında da bir gerilim ve hesaplaşma oluyor. Kasabada kaçırılan çocukların izlerini sürdüklerinde aslında büyük bir ayin için kurban topladıklarını öğreniyorlar. Yapmaları gereken ise onları durdurmak. Bu esnada kendileri hakkında ve Beyaz Cadılar hakkında bir şeyler de öğreniyorlar. Bu zamana kadar onlarca ün salarken neden öğrenemedikleri ise ayrı bir konu.
Filmin hikayesi baside indirgenirken arada aksiyon filmi toparlamaya çalışıyor. Burada bir zaman karmaşası da var. Tamam bu fantastik bir filmdir ne yedirirsen olur ama Hansel & Gretel: Witch Hunters bunu garip bir şekilde yapmış. Hansel ve Gretel silah sanayi yönünden almış başını gitmiş , diğer insanlar oldukça ilkel kalmış. Aksiyon sahneleri sadece filmde zaman geçirmek için. Bir aksiyon filmi olarak düşündüğünüzde vasatın altı. Güzel bir aksiyon vaat etmiyor. Tüm klişeler filmde mevcut ve bunlar hikayeye yedirilmeden alelacele verilmiş bu da bir süre sonra insanı sıkmaya başlıyor.
Kostümler çök göze batmasa da, birbirinden farklı şekilde karşımıza çıkan cadılar ilgi çekiciydi. Gerçi bir çoğu Pink makyajı yapmıştı ama yinede değişik geldi. Kurgu olarak filmi başarısız buldum Yönetmen muhtemelen oturun çekin demiş ve işi bitirmiş. Zaten filmin baştan sağma olduğu süresinden belli. 88 dakika sadece bir boşlukla geçiyor. Yönetmeni Tommy Wirkola. Kendisini Død snø / Dead Snow‘dan tanıyoruz. Ancak bu filmin kesinlikle Død snø / Dead Snow‘un yanından geçtiğini söyleyemeyeceğim. Keşke yönetmen kendisini Holywood’da harcamasaydı. Sonuçta Holywood beklentilerin yükseldiği bir yer ve Tommy Wirkola bunu karşılamamış gibi geldi bana. Hikaye de kendisine ait belki de Hansel ve Gretel’in gelecek yaşları onun fikriydi iyi bir fikirdi ama tam anlamıyla olup olgunlaşmamış bir fikir.
Film bir yer edinemezken aslında oyuncularıyla göz dolduruyor. Hepsi güzel ve yakışıklı… Jeremy Renner, Gemma Arterton, Famke Janssen, Pihla Viitala izlerken göz kamaştırıyorlar. Tabi oyunculuktan çok görsellikleriyle. Sağlam bir karakter yapısı olmadığı için oyunculuklarında iyi olacağını düşünmüyorum zaten oyuncular yapabildiklerinin en iyisini yapmışlar sadece oynamışlar. Filmdeki bayan oyucuların büyüleyici olduklarını da söylemeden edemeyeceğim.
Özetlemek gerekirse, fragmanın heyecanını vermeyen, kurgu ve hikayesi ile tahmin edilebilir, klişelerle dolu bir film Hansel & Gretel: Witch Hunters. Bir devam filmi olabilir düşüncesi ile sonu açık bırakılmış ancak iş yapacağını düşünmüyorum. Vakit geçirmek için izlenebilir ama fazla tatmin edeceğini düşünmüyorum.
Yönetmen – Senaryo: Tommy Wirkola
Oyuncular:
Jeremy Renner | … |
Hansel
|
|
Gemma Arterton | … |
Gretel
|
|
Famke Janssen | … |
Muriel
|
|
Pihla Viitala | … |
Mina
|
|
Derek Mears | … |
Edward
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?