Stepken King’in Türkiye’de Maça Kızı adıyla yayınlanmış olan kitabından bir hikaye olan Hearts in Atlantis’in 2001 uyarlaması filmi karşımızda. Filmi başarılı yönetmen Scott Hicks yönetmiş. Aynı şekilde filmin kadrosuna baktığımızda da karşımıza Anthony Hopkins gibi bir isim çıkıyor. Tabi bu beklentileri oldukça yükseltiyor ve daha fazla hayal kırıklığına uğramanızı sağlıyor.
Filmin oyunculuk ve yönetim açısından hiç bir sıkıntısı yok. Asıl sıkıntı hikaye ve kurgunun çok fazla kırpılıp aslında çok şey anlatan hikaye ile özdeşleştirilememiş olaması. Filmin bütün sıkıntısı bu. Tabi burada benim için en büyük sıkıntı önce kitabı okumam oldu. Kitapta verilen o kadar ayrıntı ve tanımlamayı filmde göremeyince açıkçası filmden pek zavk almadım. Kitabı okumamış biri eminim ki filmden daha da fazla zevk alacaktır.
Hikaye Bobby Garfield adında bir adama bir paekt gelmesi ile başlıyor. Bu şekilde Bobby geçmişinde hayatında iz burakan bir yazı hatırlar ve biz de onunla bilrikte izleriz. Küçük Bobby babasının ölümünden sonra annesi ile bilikte yaşamaktadır. Küçük çocuğun en büyük hakali bir bisiklet almaktır. Ancak annesi sürekli babasının onlara borç bıraktığından ve paraları olmadığından bahseder. Ancak kendisine yeni elbiseler almaktadır.
Bobby tatili arkadaşalrıyla birlikte vakit geçirerek tüketirken, gizemli yaşlı bir adam üst katlarına taşınır. Bobby, Ted Brautigan ile arkadaş olur. Ted, Bobby’e para kazanmak için bir fırsat verir. Her gün ona gazete okayacaktır ve hen gün için bir dolar kazanacaktır. Tabi bu işin görünen yüzüdür. Bobby’nin asıl yapması gereken, asılan garip kayıp ilanlarını ve garip renkli giyimli kişi ve arabaları Ted’e söylemektir.
Ted ve Bobby iyi arkadaş olmuşlar ketifli vakit gerçirmektedirler. Bobby garip bir ilan görür ancak Ted’in gideceğinden korkarak bunu söylemez. Ted zaman zaman transa geçmekte ve öylece kalmaktadır. Bu durumda Ted, Bobby’e kendisine dokunmamasını söyler ama bir kaç kez Bobby ona dokumuştur. Bobby, Ted’den kendisine birşeyler geçtiğini hisseder.
Bir gün annesi bir iş gezisi için şehir dışına gider ve Bobby’i Ted’e bırakır. Ted yavaş yavaş gitme hazırlıkları yapmaktadır. Bunun için büyük bir bahis oynar. Bu mekana Bobby ile gitmek zorunda kalır. Bahisi oynarlar akşam maçı dinlerler kazanmışlardır. Bobby’nin kız arkadaşı mahallenin serserileri tarafından dövülür ve kızın omzu çıkar. Bobby kızı sırtlayarak Ted’in yanına getirir. Ted kızın omzunu otuttururken Bobby’nin annesi gelir gezide yaşadıkalrının da etkisiyle durumu yanlış algılar. Ted’i eleverir.
Ted parayı alıp bir an önce gitmek için plan yapar. Bobby parayı alacaktır ve ona iletecektir. Bobby parayı alır ama Ted bu garip adamlar tarafından yakalanmıştır. İster istemez eve döner ve annesini suçlar.
Tabi hikayede ayrıntılar da mevcut. Ted’in kim olduğu nerden geldiği soruları filmi izlemek için merak uyandırıyor. Kitapta bu tam anlamıyla açıklanmadığı filmde de açıklanmıyor. Baştada dediğim gibi kitabın tadını film kesinlikle vermiyor.
Yönetmen: Scott Hicks
Senaryo: Stephen King (kitap), William Goldman
Oyuncular:
Anthony Hopkins | … |
Ted Brautigan
|
|
Anton Yelchin | … |
Bobby Garfield
|
|
Hope Davis | … |
Liz Garfield
|
|
Mika Boorem | … |
Carol Gerber
|
|
David Morse | … |
Yetişkin Bobby Garfield
|
|
Alan Tudyk | … |
Monte Man
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?