Hell Baby

Boş zamanda fazla kasmayacak film arayışı içerisinde izlediğim bir film Hell Baby. Eskilerden alışkanlık korku ve komedi filmlerinin harmanlanmasını çok severim. Başarılı filmlerde var içlerinde. Her ne kadar IMDB puanı 4.8 olsa da bu filmi beğendiğimi söylemeliyim. Evet hikaye oldukça klasik ancak filmde öyle sahneler vardı ki insanın aklına yer ediyordu. Bir çok ciddi filmde bu tar sahneler ile karşılaşmayabiliyoruz.

Film aslında ne korku yönüyle ne de komedi yönüyle tatmin edici. Yani korkmuyorsunuz da, kahkahadan yere yatmıyorsunuz da. Ancak hikayenin gelişimi yaşanan absürtlükler o kadar ilginç ki filmi merak etmeden edemiyorsunuz. Bir çok yer saçma gelse de filmin akışına göre aslında her şey mantıklı. Yani film kendi çizgisinde, kendi hikayesi içerisinde oldukça tutarlı.

Film klasik bir şekilde açılış yapıyor. Eski evleri göstererek yapılan açılış daha dakikasından filmin ev ile ilgili bir hikaye olacağını gösteriyor. Nitekim araya giren çiftimizin, yeni aldıkları döküntü bir eve girmeleri ile başlıyor. Zaten ilk soru işareti kopek bile bağlanmayacak bu eve neden tadilat yapmadan çiftimizin girdiği.

Taşındıkları ev siyahilerin yaşadığı bir yerdedir bu sebepten dolayı çiftimiz pek sıcak karşılanmaz. Ancak birden bire garip ve anlamsızca ortaya çıkan komşuları F’resnel onların hayatına grip bir şekilde tanık olur. Öyle ki zaman zaman F’resnel’in evde yaşayan bir hayalet olduğunu düşünürüz. Gerçi F’resnel bir hayalet için fazla eğlencelidir.

Bu arada eve yeni taşınan Vanessa ve Jack çifti bebek beklemektedir. Öyle ki Vanessa’nın doğumuna az kalmış karnı burnundadır. Çift eve yerleşirken uzak diyarlarda Vatikan Şehrinde şaytani güçlerle savaşan papazlar yeni olay için toplantı yapmaktadırlar.

Vanessa ve Jack eve yerleştikten sonra Vannessa garip davranmaya başlar. Kendine zarar verir, kanını emer, sürekli alkol ve sigara alır. Bununla da kalmaz evdeki temizlik malzemelerini içmeye başlar. Günün birinde doktoru bebekle ilgili onu arar. Bir gariplik olduğunu söyler. Vanessa ve Jack doktora giderler ancak Vanessa doktorun yanına Jack’ın gitmesini istemez. Vanessa doktoru öldürür.

Doktor duvara asılmış ve bağırsakları çıkmış şekilde bulununca olay polise gider. Doktora son görünen de Vanessa’dır. Tabi bu garip ölüm Vatikan’daki papazların inceleme yapmasına sebep olur. Bu işte şeytanın parmağı vardır. Bu sırada Vanessa ve Jack’ın evine yaşlı bir kadın girer. Jack onu yaratık sanar ve akfasına vurur. Kadını öldürdüklerini sanırlar ve Vanessa’nın gazına gelerek onu bahçeye gömer. İşler çığırından çıkmaya başlamıştır.

Vanessa’nın kardeşi evi kutsamaya ve onları ziyarete gelmiştir. Bir ayin yaparlar ve aslında uyuyan şeyi uyandırırlar. Ertesi gün polisler cinayet soruşturması için gelir. İnceleme için pederler de dışarıda beklemektedir. Nihayetinde günün gecesinde Vanessa doğum sancısı çeker. Ancak içine şeytan da girmiştir. Pederler onu yatağa bağlar ancak bu esnada doğum başlar. Vanessa iki doğum yapar ancak bebeklerden birisi şeytandır. Tabi doğumdan sonra bebek ile uğraşmak zorunda kalırlar.

Özetlemek gerekirse benim izlerken merak ettiğim eğlenceli bir filmdi. O kadar saçmalık ve absürtlük vardı ki filmde neyin nasıl biteceğini bir sonraki sahneyi tahmin etmek oldukça zordu. Bir çok gönderme mevcuttu filmde. Sadece meraklıları için bir film klasik izleyiciyi sıkabilir.

Yönetmen – Senaryo: Robert Ben GarantThomas Lennon

Oyuncular:

Rob Corddry
Jack
Leslie Bibb
Vanessa
Alex Berg
Mrs. Nussbaum / Cheerful Guy
Keegan-Michael Key
F’resnel
Robert Ben Garant
Peder Sebastian
Thomas Lennon
Peder Padrigo

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt2318527/