İlginç bir film Herutâ sukerutâ ve filmin yönetmen koltuğunda Mika Ninagawa var. Bu yönetmenin ikinci filmi benimde izlediğim ilk filmi. Film bana oldukça renkli ve farklı geldi. Ana hikayenin anlatımı biraz karışık olsa da yinede film izleniyor. Ancak kesinlikle dikkat toplanıp izlenmesi gereken filmler arasında Herutâ sukerutâ. Aksi taktirde filmden hiç bir şer anlamayacağınızı garanti ederim.
Tabi hemen hemen her Japon yapımında olduğu gibi bu film de bir manga uyarlaması. Manga ise Kyôko Okazaki‘ye ait. Biraz hikayeyi özetleyeyim. Tabi benim özetim ana hikaye üzerinden olacak filmle o kadar çok renkli ve doğa üstü hayali sahneler var ki biraz olan biten karışıyor. Ben nedense bu filmi izlerken kamera kullanımı ve renkleri açısından filmi Requem For A Dream’e benzettim. Eminim ki izlemişler ve izleyecekler de benimle aynı fikri paylaşacaklardır.
Gelelim hikayeye. Ririko (Lilico) Japonya’nın en güzel kızlarından biridir. Reklam ve katalog çekimleri filmler derken mesleğinin zirvesindedir. Çok lüks bir yaşamı vardır ve her istediğine de sahiptir. Ancak bu güzelliği herkese orijinalmış gibi lanse edilse de aslında her yanı estetik ameliyatla yapılmış bir estetik harikasıdır. Onu bu yola iten de menajeridir. Menajeri ona aslında yas dışı iş yapan bir estetiysen ayarlamıştır ve burada farklı bir tedavi uygulanmaktadır. Günün birinde Ririko’nun vücudunda bazı karartılar oluşmaya başlar. Bunun üçün estetisyenine gider. Bu kararlıların geçmesi için sürekli bir ilaç enjekte edilmesi lazımdır. Tabi bu Ririko gibi çok ünlü biri için çok maliyetlidir.
Bu sırada bir polis birimi de estetik yapan firmalara savaş açmış ve onlar için incelemeye başlamıştır. Ririko bu karartılar sebebi ile bunalıma girer. Bu sırada kendisinden daha güzel bir model keşfedilir. Ririko ona karşı kin beslemeye başlar, yükseldiği gibi hızla düşmeye başlamıştır. Bu sırada itibarını sağlayan zengin sevgilisi de onu ter eder. Ririko iyice boşluğa düşer. Birden paraları da suyunu çekmiştir ve harcamalarına yetmemektedir. Tabi estetisyen parasını da ödeyemediği için teni de kötü duruma gelmiştir.
Ririko eğlenceyi yanında çalışan fakir asistanı ile eğlenmekte bulur. Onu ve sevgilisini kullanır. Ancak bu durumdan hoşnut olmayan asistanı Ririko’nun vücudunun estetik olduğunu öğrenir ve bunu basına sızdırır. Artık Ririko’nun peşinde poliste vardır. Ririko’nun durumu iyice sarpa sarmıştır. Çözümü bir basın toplantısında doğruyu söylemekte bulur. Ancak bu esnada intihara teşebbüs eder.
Belirttiğim gibi filmin ana hikayesi bu. Ancak filmin anlatımı bu kadar sade değil. Oldukça farklı, renkli bir anlatımı var. Bir panayır havasında ilerliyor film. Genel olarak bakıldığında ana hatlarıyla film uzak doğunun estetik merakına çok iyi değinmiş ve başarılı bir eleştiri yapmış. Türkiye’de festivallerde yayınlandı mı bilmem ama tam festivallik bir film Herutâ sukerutâ.
Özetlemek gerekirse, Herutâ sukerutâ eleştiri boyutu yüksek ama anlatımı ağır bir film. Filmin süresi 127 dakika zaman zaman sıksa da genel olarak hikayeyi toparlıyor. Zaman zaman film bitecek gibi olurken birden yön değiştirerek devam ediyor. Sanırım filmin en büyük sıkıntısı da bu. Öyle ki ben final sahnesini gereksiz buldum. Biraz gereksizce uzatılmış ve filme ayrı bir akış verilmiş. Film sanki devam edecekmiş gibi bir kapı açarken bitmiş. Sanki devamını çekeriz demişler. Ben filmi beğendim. Ancak biraz sıkıcı gelebilir.
Yönetmen: Mika Ninagawa
Senaryo: Kyôko Okazaki (manga), Arisa Kaneko
Oyuncular:
Kaori Momoi | … |
Hiroko tada
|
|
Kiko Mizuhara | … |
Kozue Yoshikawa
|
|
Anne Suzuki | |||
Nao Ômori | … |
Makoto asada
|
|
Erika Sawajiri | … |
Lilico
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?