Inherent Vice / Gizli Kusur

Paul Thomas Anderson‘ın son filmi olan Inherent Vice / Gizli Kusur’da yine farklı bir deneyim sunuyor bize. Ancak Inherent Vice diğer Anderson filmlerinden biraz farklı. Sanki daha az anlaşılabilir bir film var bu kez karşmıızda.

Filmin senaryosunda da Anderson ismini görüyoruz. Hikaye ise Thomas Pynchon‘un romanından uyarlanmış. 70’lerin hipi dünyasını da içine alan Inherent Vice ilginç bir hikaye sunuyor bize. Ancak baştan şunu söylemem lazım ki yönetmen Paul Thomas Anderson filmi karıştırmak için elincen geleni yapmış. Oysa pekala düz ayak yapılabilecek bir filmmiş Inherent Vice.

Romanı okumadığım için bu kıyasa giremeyeceğim. Ancak hikayede bir olmamışlık var. Final tam oalrak bağlanılamamakla birlikte olay örgüsüde bir o kadar karışık. Film kendini pek fazla ifade edemiyor. Bir karmaşanın içinde bağlayan film aynı şekilde de son buluyor. Ne nerde, kim ne yapmış tam anlamıyla bir anlamsızlıklar ordusu kapımızda. Hal böyleyken 148 dakikalık süresi de zaman zaman sıkılmamıza sebep oluyor.

Hikayenin ve kurgunun dağılınıklığını, götüntü yönetimi ve oyunculuklar dağıtıyor biraz. Müzikler de aynı şekilde. Ancak onlarda zaman zaman yetersiz kalıyor. Filmin oyuncu kadrosu iyi oyunculukalr başarılı. Ama merak ettiğim acaba kendileri de oynadıklari filmden bir şey anlamışlar mı? Ana karakter bile yaşadığı olaylardan bir şey anlamadığını belli ediyor bize.

Larry “Doc” Sportello dedektiflik yetkisi olan bir hippidir. Aynı zamanda kendisi doktordur da. Ancak ben ne doktoru olduğunu çözebilmiş değilim. Kafası sürekli güzel gezen Doc’un karşısına bir gün yıllardır görmediği sevgilisi Shasta Fay Hepworth çıkar. Shasta bir amlak kralı ile çıkmaktadır. Ancak sevgilisi, karısı ve avukatı tarafından öldürülmek istenmektedir. Shasta ise bu olayı açığa çıkarması için Doc’ta yardım ister.

Doc önce ne yapacağına karar veremez ama ufak tefek araştırmaya başlar. Derken kendisini olayalr silsilesinin içince bulur. Polis, mafya, uyuşturucu ticareti derken her şey akrma karışık olur. Doc bir kaç kez ipin ucundan da döner. Tüm bunlar yaşanırken de Shasta ortadan kaybolmuştur. Doc ise olan bitene anlam vermeye çalışır.

Film karakterler ve karmaşalar içinde dolanırken Doc gibi sizinde kafanız güzel oluyor. Ben filmin elverdiği derecede dikkatle filmi izlememe rağmen tam anlamıyla filmi anlamış değilim. Lakin filmdeki göndermeler ve espriler iyiydi. Ama tüm bunlar için film filme katlanılır mı bilmiyorum.

Katlanılır mı dediğime bakmayın film IMDB’de an iyibari ile 6.9 gibi bir puan almış. Sanıyorum benim filmle uzlaşmayan bir yanım vardı. Ancak belirttiğim gibi oyunculuklar ve kostüm, mekan, görüntü yönetimi konusunda bir şey diyemeyeceğim. Hepsi oldukça başarılıydı. Bence bu film Anderson’un en karışık ve sıkıcı filmi. Yine de meraklısıysanız izleyin derim.

Yönetmen: Paul Thomas Anderson

Senaryo: Paul Thomas Anderson, Thomas Pynchon (roman)

Oyuncular:

Joanna Newsom
Sortilège
Katherine Waterston
Shasta Fay Hepworth
Joaquin Phoenix
Larry “Doc” Sportello
Jeannie Berlin
Aunt Reet
Josh Brolin
Lt. Det. Christian F. “Bigfoot” Bjornsen

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1791528/

http://film.iksv.org/tr/film/2939

Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?