Itazura na Kiss 1990 yılında Kaoru Tada tarafından manga yaratılmış Kaoru Tada yılına kadar 23 cilt olarak sevenlerine ulaşmıştır. Ancak 1999 yılında Kaoru Tada yeni evine taşınırken bir kaza sonucu komaya girmiş ve bir ay içerisinde hayatını kaybetmiştir. Manganın finalini yapamamıştır. Ancak eşi ile konuşmalarında manganın sonunun geldiğini söylemiş ve final hakkında konuşmalar yapmışlar.
1996 yılında Yasuharu Ishii dokuz bölümlük bir tv draması olarak, bugünün meşhur bir çok shojo mangasına esin kaynağı olan bu animeyi televizyon ekranlarına taşımış. Daha sonra 2005’ten 2008’e iki sezon olarak Çin’de yirmişer bölümlük bir dizi yapılarak ekrana gelmiş. Yönetmenliğini ise Qu You Ning yapmış…
Tabi Itazura na Kiss son olarak Osamu Yamazaki‘tarafınfan 25 bölümlük bir tv animesi olarak ekrana geliyor. Beni ilgilendiren kısmımda şu an anime kısmı.
Lise çağlarında filizlenen bir aşkın gidişini, hayat ve meslek seçimlerini, ailelerin faktörünü, kısacası hayatı acısı ile tatlı bir şekilde anlatan bir anime.
Aihara Kotoko, f sınıfında (okulun en tembel sınıfı) okuyan bir kızdır. Aynı şekilde kendisinin de pek zeki olduğu söylenemez. Daha okulun ilk yıllarından beri, a sınıfında (okulun en zeki sınıfı) okuyan okul birincisi, zeki, yakışıklı, atletik bir çocuk olan Irie Naoki’ye aşık olur. Kotoko, Irie’ye açılmak için iki yıl boyunca çaba sarfeder fakat bir türlü cesaretini toplayamaz. En sonunda bir mektup yazar ve Irie’ye vermek ister. Fakat Irie mektubu almak istemez ve ona hakaret içeren söyler söyler…
İki yıl boyunca hayatını boşa harcadığını düşünen Kotoko, Irie’den vazgeçer. Tam bu sırada babasının yeni yaptırdığı ev çöker ve evsiz kalırkar. Bir süre babası ve Kotoko, babasının bir arkadaşının evinde kalmaya karar verirler. Fakat oraya gittiğinde gördüğü şey karşısında şok olur. Babasının arkadaşı Irie’nin babasından başkası değildir. Bu saatten sonra işler biraz karışır . Kotoko Irie’yi unutmaya çalışırken şimdi dahada aşık olmuştur ve onu elde etmek için elinden geleni yapar. Irie’nin aşağılamalarına göz yumarak. Sonra istediğine kavuşur ama bu biraz zor olmuştur. Olmuştur evlenmiştir ama hala sorunlar ortadan kalkmamıştır.
Animeyi izlemeden önce pek araştırma yapmamıştım. İzlerken aklımda bulunan şey sadece ne güzel bir dizi olacağı yönündeydi. Mesela bu animeden çok iyi bir k-drama çıkardı. Hem de eminim ki Koreliler bu manganın da hakkını verirlerdi. Ancak koreliler haricinde hem Japonlar hemde Çinliler bu işi yapmışlar. Cidden animeyi izlerken bir taraftan “şunun dizisi olsa” dürtüsü yakanızı bırakmıyor. Aslında dizileri de merak etmiyor değilim ama animesi kadar iyi olabileceğini düşünmüyorum.
Her ne kadar bahsettiğim ana karakterin etrafında dönsede hikaye, yan karakterler oldukça başarılı. Irie’nin ailesi bilassa annesi tam bir felaket, bu arada tabii Kinnosuke Nakamura’yı da es geçmemek lazım. Hem karakter hemde olayların gidişatı olarak güzel bir anime.
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?